Osmanlı İmparatorluğu'nun 1453'ten beri başkenti olan İstanbul,17. ve 18. yüzyıllarda dört yüz bin civarında bir nüfusa sahipti. Bumegakent sadece Osmanlı vilayetlerinden değil, imparatorluk sınırlarınınötesinden erkekleri ve kadınları da kendine çekiyordu. Zaman içinde,yeni göç dalgaları, özgür erkekler ve kadınların yanı sıra çoğunu yabancıesirlerin oluşturduğu zorla iskân edilen insanlar kente aktı.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar, işte bu İstanbul‘umerkezine koyan karşılaştırmalı bir bakışla, kölelik ve sosyal düzenlemelerüzerinden Osmanlı İmparatorluğu'ndaki toplumsal cinsiyet politikalarınıinceliyor. Madeline C. Zilfi, 18. ve 19. yüzyıllarda, özellikle II. Mahmuddöneminin sonuna kadar kadın köleliğinin Osmanlı uygulamasında ne denlimerkezi bir yer tuttuğunu vurgularken, emperyal yönetimin ve seçkinlerintoplumsal üreme mekanizmalarının nasıl vazgeçilmez bir parçası halinegeldiğini de gösteriyor.
Osmanlı köleciliğinin Batı'dan farklılığı hakkındaki ezberleri de sorgulayanZilfi, bir yandan kölelik uygulamasına maruz kalanların kadı sicillerindekalmış seslerini yansıtırken, diğer yandan da köleliğin kaldırılması akımınınOsmanlı Ortadoğu'sunda çok geç bir döneme kadar etkili olamamasınınnedenlerini irdeliyor.
Madeline C. Zilfi Maryland Üniversitesi Tarih bölümü profesörlerindendir.Özellikle Osmanlı Ortadoğu'sundaki toplumsal cinsiyet tarihi hakkındakiçalışmalarıyla tanınmaktadır. Daha önce yayımlanmış bazı eserleri:Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları (2000),Klasik Dönem Sonrası Osmanlı Uleması (2008).
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar (1700-1840) belirli bir dönem ve yerde köleliği inceleyen bir eserdir. Bu yüzden de bazı bakımlardan bir yerel tarih çalışmasıdır. Merkezinde Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul vardır, burada köleliğin portresi çizilirken zaman çizgisi olarak 1830'lara kadar 18. yüzyıl alınmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1453'ten beri başkenti olan İstanbul,17. ve 18. yüzyıllarda dört yüz bin civarında bir nüfusa sahipti. Bumegakent sadece Osmanlı vilayetlerinden değil, imparatorluk sınırlarınınötesinden erkekleri ve kadınları da kendine çekiyordu. Zaman içinde,yeni göç dalgaları, özgür erkekler ve kadınların yanı sıra çoğunu yabancıesirlerin oluşturduğu zorla iskân edilen insanlar kente aktı.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar, işte bu İstanbul‘umerkezine koyan karşılaştırmalı bir bakışla, kölelik ve sosyal düzenlemelerüzerinden Osmanlı İmparatorluğu'ndaki toplumsal cinsiyet politikalarınıinceliyor. Madeline C. Zilfi, 18. ve 19. yüzyıllarda, özellikle II. Mahmuddöneminin sonuna kadar kadın köleliğinin Osmanlı uygulamasında ne denlimerkezi bir yer tuttuğunu vurgularken, emperyal yönetimin ve seçkinlerintoplumsal üreme mekanizmalarının nasıl vazgeçilmez bir parçası halinegeldiğini de gösteriyor.
Osmanlı köleciliğinin Batı'dan farklılığı hakkındaki ezberleri de sorgulayanZilfi, bir yandan kölelik uygulamasına maruz kalanların kadı sicillerindekalmış seslerini yansıtırken, diğer yandan da köleliğin kaldırılması akımınınOsmanlı Ortadoğu'sunda çok geç bir döneme kadar etkili olamamasınınnedenlerini irdeliyor.
Madeline C. Zilfi Maryland Üniversitesi Tarih bölümü profesörlerindendir.Özellikle Osmanlı Ortadoğu'sundaki toplumsal cinsiyet tarihi hakkındakiçalışmalarıyla tanınmaktadır. Daha önce yayımlanmış bazı eserleri:Modernleşmenin Eşiğinde Osmanlı Kadınları (2000),Klasik Dönem Sonrası Osmanlı Uleması (2008).
Osmanlı İmparatorluğu'nda Kölelik ve Kadınlar (1700-1840) belirli bir dönem ve yerde köleliği inceleyen bir eserdir. Bu yüzden de bazı bakımlardan bir yerel tarih çalışmasıdır. Merkezinde Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul vardır, burada köleliğin portresi çizilirken zaman çizgisi olarak 1830'lara kadar 18. yüzyıl alınmıştır.