Mûsikî Tarihi, başlı başına bir ilim sahası olması itibarıyla diğer birçok ilimden yararlanmayı gerektirmektedir. Mûsikî Tarihi çalışmalarında doğrudan doğruya ihtiyaç duyulan ilmî disiplin ise şüphesiz Osmanlıca'dır. Bu yazı sistemi; en geniş anlamıyla İslâmî dönemden 1928 Harf İnkılâbı'na kadar, yani bin yılı aşkın bir kültürel süreçte kullanılmıştır. Dolayısıyla kültür ve medeniyete dâir tüm alanlarda olduğu gibi Mûsiki Tarihi'ne yönelik incelemelerde de Osmanlıca'nın hakkıyla bilinmesi elzemdir. Öyle ki Osmanlıca ile yazılı belge ve eserler sadece Türk Mûsikîsi'ni değil, birçok Batı ve Doğu medeniyetinin mûsikîsini de ilgilendirmektedir. Bu durum; Osmanlıca'nın, Mûsikî Tarihi çalışmalarındaki gerekliliği yanında kapsamının genişliğini de ortaya koymaktadır. Öte yandan Osmanlıca'nın bir ilim alanı olması, bu alana dâir incelemelerde literatür bilgisinin önemi ve gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Bu itibarla diğer ilmî disiplinlerin Osmanlıca Mûsikî Metinleri üzerindeki inceleme ve hükümleri; şüphesiz yeterli neticeler vermeyecektir. Bu kitap, bilhassa çeşitli düzeylerde mûsikî eğitimi veren kurumların Mûsikî Tarihi çalışmalarında faydalanmaları amacıyla bir rehber niteliğinde hazırlanmıştır. Alanında ilk defa yayınlanan bu eserin, akademik veya husûsî çalışmalar yapan ve Osmanlıca'ya ihtiyaç duyan tüm ilgililere faydalı olmasını temenni ederim.
Mûsikî Tarihi, başlı başına bir ilim sahası olması itibarıyla diğer birçok ilimden yararlanmayı gerektirmektedir. Mûsikî Tarihi çalışmalarında doğrudan doğruya ihtiyaç duyulan ilmî disiplin ise şüphesiz Osmanlıca'dır. Bu yazı sistemi; en geniş anlamıyla İslâmî dönemden 1928 Harf İnkılâbı'na kadar, yani bin yılı aşkın bir kültürel süreçte kullanılmıştır. Dolayısıyla kültür ve medeniyete dâir tüm alanlarda olduğu gibi Mûsiki Tarihi'ne yönelik incelemelerde de Osmanlıca'nın hakkıyla bilinmesi elzemdir. Öyle ki Osmanlıca ile yazılı belge ve eserler sadece Türk Mûsikîsi'ni değil, birçok Batı ve Doğu medeniyetinin mûsikîsini de ilgilendirmektedir. Bu durum; Osmanlıca'nın, Mûsikî Tarihi çalışmalarındaki gerekliliği yanında kapsamının genişliğini de ortaya koymaktadır. Öte yandan Osmanlıca'nın bir ilim alanı olması, bu alana dâir incelemelerde literatür bilgisinin önemi ve gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Bu itibarla diğer ilmî disiplinlerin Osmanlıca Mûsikî Metinleri üzerindeki inceleme ve hükümleri; şüphesiz yeterli neticeler vermeyecektir. Bu kitap, bilhassa çeşitli düzeylerde mûsikî eğitimi veren kurumların Mûsikî Tarihi çalışmalarında faydalanmaları amacıyla bir rehber niteliğinde hazırlanmıştır. Alanında ilk defa yayınlanan bu eserin, akademik veya husûsî çalışmalar yapan ve Osmanlıca'ya ihtiyaç duyan tüm ilgililere faydalı olmasını temenni ederim.
