Osmanlı'da Sosyalizm

Stok Kodu:
9786054200672
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
447
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786054200672
512124
Osmanlı'da Sosyalizm
Osmanlı'da Sosyalizm
189.90

* Osmanlı, sosyalizmi “İştirak-i Emval ve İyal” yani “mal ve kadın ortaklığı” olarak tanıdı.

* Paris Komünü çalışmalarını Belediye binasında sürdürdüğü için Osmanlı aydını, sosyalistlere “Devair-i Belediye Tarafdaranı” ismini uygun gördü.

* Bu “bozuk fikirlerin” Müslüman Osmanlı toplumunu nasıl olsa etkilemeyeceği düşünülerek, “dinsiz Avrupa”nın başına bela olan “Enternasyonal adındaki şer cemiyeti ve bu cemiyetin reisi Karl Marx”a sempati beslendi.

* Bir müddet sonra, “İştirakiyun Mezhebi”nin Osmanlı toplumuna yanlış anlatıldığı öne sürüldü: Aslında bu “beyazı siyah olarak tarif etmek” gibi bir şeydi, “İştirakiyun” İslam dininin direği olan zekatın modernleştirilmiş haliydi.

* Müslümanlık ırk ve millet ayrılığı gözetmiyordu yani enternasyonalistti. Karl Marx'ın kurduğu Enternasyonal Cemiyeti de zaten bu gayeyi güdüyordu.

* Osmanlı Hıristiyanları da sosyalizmi sahiplendi; “sosyalizm en evvel Hazreti İsa tarafından vaaz ve tesis olmuştu. Sosyalizm, Roma’nın, milyonlarını esirlerinin tırnakları ile kazanan zalim ulularına karşı teşkil ve tertip edilmiş Hıristiyanlık dininin asıl maksadıydı.”

* Yahudiler durur mu? Onlar da, klasik “Hazreti Musa” ve “Firavun” örneğini ortaya attılar; sosyalistlik “modern çağın putlarını yıkmak için gönderilmişti”.

* İlk Osmanlı sosyalisti Avram Benaroya, ilk sosyalist teşekkül Selanik Sosyalist İşçi Federasyonu oldu.

* İlk sosyalist fırkayı Hüseyin Hilmi bey kurdu. On binlerce işçiyi çevresinde toplamayı başaran Hüseyin Hilmi bey, istediği zaman İstanbul çapında bir genel grev yapabilecek durumdadır.

* “İştirakçi” namıyla anılan Hüseyin Hilmi, greve giden işçileri, nereden bulduğu meçhul altınları harcayarak pilav ve zerde ile besliyordu.

* İstanbul'u işgal eden İngilizler, Hüseyin Hilmi bey'i maaşa bağlamıştı. O artık, altında son model otomobili, sırtında kırmızı yeleğiyle zengin bir İngiliz ajanı olmuştu.

* Şamisi adında bir Yahudi, Aydınlık dergisinin neşriyatı için Şefik Hüsnü'ye ayda bin dolar para veriyordu.

* Osmanlı, sosyalizmi “İştirak-i Emval ve İyal” yani “mal ve kadın ortaklığı” olarak tanıdı.

* Paris Komünü çalışmalarını Belediye binasında sürdürdüğü için Osmanlı aydını, sosyalistlere “Devair-i Belediye Tarafdaranı” ismini uygun gördü.

* Bu “bozuk fikirlerin” Müslüman Osmanlı toplumunu nasıl olsa etkilemeyeceği düşünülerek, “dinsiz Avrupa”nın başına bela olan “Enternasyonal adındaki şer cemiyeti ve bu cemiyetin reisi Karl Marx”a sempati beslendi.

* Bir müddet sonra, “İştirakiyun Mezhebi”nin Osmanlı toplumuna yanlış anlatıldığı öne sürüldü: Aslında bu “beyazı siyah olarak tarif etmek” gibi bir şeydi, “İştirakiyun” İslam dininin direği olan zekatın modernleştirilmiş haliydi.

* Müslümanlık ırk ve millet ayrılığı gözetmiyordu yani enternasyonalistti. Karl Marx'ın kurduğu Enternasyonal Cemiyeti de zaten bu gayeyi güdüyordu.

* Osmanlı Hıristiyanları da sosyalizmi sahiplendi; “sosyalizm en evvel Hazreti İsa tarafından vaaz ve tesis olmuştu. Sosyalizm, Roma’nın, milyonlarını esirlerinin tırnakları ile kazanan zalim ulularına karşı teşkil ve tertip edilmiş Hıristiyanlık dininin asıl maksadıydı.”

* Yahudiler durur mu? Onlar da, klasik “Hazreti Musa” ve “Firavun” örneğini ortaya attılar; sosyalistlik “modern çağın putlarını yıkmak için gönderilmişti”.

* İlk Osmanlı sosyalisti Avram Benaroya, ilk sosyalist teşekkül Selanik Sosyalist İşçi Federasyonu oldu.

* İlk sosyalist fırkayı Hüseyin Hilmi bey kurdu. On binlerce işçiyi çevresinde toplamayı başaran Hüseyin Hilmi bey, istediği zaman İstanbul çapında bir genel grev yapabilecek durumdadır.

* “İştirakçi” namıyla anılan Hüseyin Hilmi, greve giden işçileri, nereden bulduğu meçhul altınları harcayarak pilav ve zerde ile besliyordu.

* İstanbul'u işgal eden İngilizler, Hüseyin Hilmi bey'i maaşa bağlamıştı. O artık, altında son model otomobili, sırtında kırmızı yeleğiyle zengin bir İngiliz ajanı olmuştu.

* Şamisi adında bir Yahudi, Aydınlık dergisinin neşriyatı için Şefik Hüsnü'ye ayda bin dolar para veriyordu.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat