"27 Mayıs 1960 darbesinde, Milli Birlik Komitesi'nin içinde ayrışmalar çıktığı halde, müdahale gününden 17 ay sonra seçim yapılabilmişti. 20 yıl sonraki, Genel Kurmay Başkanı ve kuvvet komutanı beş generalin yönetimindeki 1980 darbesinde, içlerinde belirli bir çekişme olmadığı halde, birincideki 17 ay niçin ve nasıl 38 aya çıkmıştı?"
Bu ve benzer soruların gecikmiş cevabını; 1960 ile 1980 siyaset adamlarını ve olaylarını gözden geçirerek verebiliriz. 1970 sonrasında, 2000'lere kadar uzanan süre içindeki dalgalanmalar ve yıkımların anlaşılmasını bu sorulara verilen cevaplar kolaylaştırabilir...Demokratik seçimler ancak, yasalara uygun işlemlere göre sonuçlanabilir. Seçim işlemlerinin hukuka uygunluğu veya uygunsuzluğu siyasal partilerin dikkati ve çabalarıyla ortaya çıkabilir. Sandık başı seçimin bütünü değil bir parçasıdır. Seçim tarihimizde bunun çarpıcı iki örneği 1963 ve 1968 mahalli idareler seçimlerinde yaşanmıştır.
1963 yılında İstanbul Belediye Başkanlığı ve 1968'de İstanbul Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi seçimlerinde en yüksek oy alan Adalet Partisi'nin aldığı oyların Yüksek Seçim Kurulu kararlarıyla geçersiz sayılmaları ve diğer partilerin adaylarının oy oranlarına ve yasaya göre Belediye ve İl Genel Meclisi üyesi olmalarının hikayesi ve hukuk mücadelesinin belgeleri bu kitapla tarihin dehlizlerinde kaybolmadan araştırmacıya ve meraklısına ulaşıyor.
"27 Mayıs 1960 darbesinde, Milli Birlik Komitesi'nin içinde ayrışmalar çıktığı halde, müdahale gününden 17 ay sonra seçim yapılabilmişti. 20 yıl sonraki, Genel Kurmay Başkanı ve kuvvet komutanı beş generalin yönetimindeki 1980 darbesinde, içlerinde belirli bir çekişme olmadığı halde, birincideki 17 ay niçin ve nasıl 38 aya çıkmıştı?"
Bu ve benzer soruların gecikmiş cevabını; 1960 ile 1980 siyaset adamlarını ve olaylarını gözden geçirerek verebiliriz. 1970 sonrasında, 2000'lere kadar uzanan süre içindeki dalgalanmalar ve yıkımların anlaşılmasını bu sorulara verilen cevaplar kolaylaştırabilir...Demokratik seçimler ancak, yasalara uygun işlemlere göre sonuçlanabilir. Seçim işlemlerinin hukuka uygunluğu veya uygunsuzluğu siyasal partilerin dikkati ve çabalarıyla ortaya çıkabilir. Sandık başı seçimin bütünü değil bir parçasıdır. Seçim tarihimizde bunun çarpıcı iki örneği 1963 ve 1968 mahalli idareler seçimlerinde yaşanmıştır.
1963 yılında İstanbul Belediye Başkanlığı ve 1968'de İstanbul Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi seçimlerinde en yüksek oy alan Adalet Partisi'nin aldığı oyların Yüksek Seçim Kurulu kararlarıyla geçersiz sayılmaları ve diğer partilerin adaylarının oy oranlarına ve yasaya göre Belediye ve İl Genel Meclisi üyesi olmalarının hikayesi ve hukuk mücadelesinin belgeleri bu kitapla tarihin dehlizlerinde kaybolmadan araştırmacıya ve meraklısına ulaşıyor.