Tanrılar şarkılarını söylediler ve bir dünya yarattılar.
Büyülü çalgıları ve ölümcül sesleriyle hayatlarından bir parça vererek onu şekillendirdiler.
Bakışları ve nefesleriyle ona hayat verdiler.
Ağlayarak ve gülerek ona nasıl yaşanacağını söylediler.
Aldatarak ve severek ona hissetmeyi öğrettiler.
Yaşayan bir dünya yarattılar ve adını İmr’Quaril koydular; tanrıların lisanında bu ‘Kuzey Kıtalar’ demekti. İnsanlar ona böyle seslenecekti; bir dünya yaratılmış ve yeni bir oyun başlamıştı artık..
Fantastik edebiyat yeni bir soluk, yeni bir tat, yeni bir güçle tanışıyor..
Tanrılar şarkılarını söylediler ve bir dünya yarattılar.
Büyülü çalgıları ve ölümcül sesleriyle hayatlarından bir parça vererek onu şekillendirdiler.
Bakışları ve nefesleriyle ona hayat verdiler.
Ağlayarak ve gülerek ona nasıl yaşanacağını söylediler.
Aldatarak ve severek ona hissetmeyi öğrettiler.
Yaşayan bir dünya yarattılar ve adını İmr’Quaril koydular; tanrıların lisanında bu ‘Kuzey Kıtalar’ demekti. İnsanlar ona böyle seslenecekti; bir dünya yaratılmış ve yeni bir oyun başlamıştı artık..
Fantastik edebiyat yeni bir soluk, yeni bir tat, yeni bir güçle tanışıyor..