Özgünlüğün Politikası Radikal Bireycilik ve Modern Toplumun Ortaya Çıkışı
Bu, modern yaşamın deneyimlerinden ve gereksinimlerinden doğan yeni bir dilin kitabıdır. Öyküsü, dinamik bir ekonomi, akışkan, açık ve çoğulcu bir yaşamın henüz ortaya çıktığı 18. yüzyıl Paris'inde başlar. Bu paradoksal bir çağın başlangıcıdır: Bastırılmış dürtü ve enerjilerin ortaya çıkışına, insanın beceri ve yetilerinin gelişimine kendine yabancılaşma eşlik eder. Sosyalleşen insan, sosyal rolü tarafından yutulan yurttaşa dönüşür. Benlik, ortaya çıktığı dünyada kaybolur. Burada “ne söyleyeceğini tahmin etmek için insanın karakterini bilmeniz gerekmez, sadece çıkarlarını bilmelisiniz.”
Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor'un yazarı Marshall Berman'ın rehberliğinde bu kez kişisel özgünlük sorununun politikliğini, modern çağda benlik, toplum ve devletin yazgılarının ne kadar sıkı bir şekilde iç içe geçtiklerini, yaşadıkları döneme özgü bir kavrayışla gösteren Montesquieu, Pascal ve Rousseau'nun fikir ve eserleri arasında yolculuğa çıkıyoruz. Günümüz yaşamının paradokslarına ayna tutan bu yolculukta Berman, yabancılaşma ve özgünlük arayışının birbirlerinin içinden nasıl doğduğunu; özgünlük idealinin burjuva “kişisel çıkar” düşüncesiyle nasıl kökten bir karşıtlık içerdiğini ve bu eserlerin Varoluşçuluktan Marksizme, modern psikolojiden 20. yüzyılın politik dönemeçlerine kadar güncel kalan içeriklerini sergiliyor.
Bu, modern yaşamın deneyimlerinden ve gereksinimlerinden doğan yeni bir dilin kitabıdır. Öyküsü, dinamik bir ekonomi, akışkan, açık ve çoğulcu bir yaşamın henüz ortaya çıktığı 18. yüzyıl Paris'inde başlar. Bu paradoksal bir çağın başlangıcıdır: Bastırılmış dürtü ve enerjilerin ortaya çıkışına, insanın beceri ve yetilerinin gelişimine kendine yabancılaşma eşlik eder. Sosyalleşen insan, sosyal rolü tarafından yutulan yurttaşa dönüşür. Benlik, ortaya çıktığı dünyada kaybolur. Burada “ne söyleyeceğini tahmin etmek için insanın karakterini bilmeniz gerekmez, sadece çıkarlarını bilmelisiniz.”
Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor'un yazarı Marshall Berman'ın rehberliğinde bu kez kişisel özgünlük sorununun politikliğini, modern çağda benlik, toplum ve devletin yazgılarının ne kadar sıkı bir şekilde iç içe geçtiklerini, yaşadıkları döneme özgü bir kavrayışla gösteren Montesquieu, Pascal ve Rousseau'nun fikir ve eserleri arasında yolculuğa çıkıyoruz. Günümüz yaşamının paradokslarına ayna tutan bu yolculukta Berman, yabancılaşma ve özgünlük arayışının birbirlerinin içinden nasıl doğduğunu; özgünlük idealinin burjuva “kişisel çıkar” düşüncesiyle nasıl kökten bir karşıtlık içerdiğini ve bu eserlerin Varoluşçuluktan Marksizme, modern psikolojiden 20. yüzyılın politik dönemeçlerine kadar güncel kalan içeriklerini sergiliyor.