Her insanın, insan olmak vasfıyla sahip olduğu özgürlükler vardır. Sosyal bir varlık olmakla insan, aynı zamanda bir topluluğun üyesidir. Topluluklar tarihi süreçte devlet örgütlenmelerine dönüşmüş ve bu yapılar da toplumun âlî menfaatini gözeterek fertlerin özgürlüklerini sınırlandırma yetkisine sahip olmuştur. Bu süreç, fertlerin özgürlüklerinin hangi şartlar altında sınırlandırılabileceği, devletin bu yetkisini nereye kadar kullanabileceği tartışmalarını birlikte getirmiştir. Şu halde bireyin topluma ve devlete karşı yükümlülükleri ve devletin toplumun menfaatini gözeterek ferdin özgürlükleri üzerinde ne tür kısıtlamalara gidebileceği meselesi tarih kadar eskidir diyebiliriz.
John Stuart Mill bu eserinde bir vatandaş olarak insanın özgürlükleri üzerinde durmuş ve bu özgürlüklerin genişletilmesi konusunda bugün vatandaşlar olarak bizlerin de istifade ettiği hakların kazanılmasına katkı sağlamıştır. Bu özelliği onu Siyaset felsefesinin büyük düşünürleri arasına sokmuştur.
Her insanın, insan olmak vasfıyla sahip olduğu özgürlükler vardır. Sosyal bir varlık olmakla insan, aynı zamanda bir topluluğun üyesidir. Topluluklar tarihi süreçte devlet örgütlenmelerine dönüşmüş ve bu yapılar da toplumun âlî menfaatini gözeterek fertlerin özgürlüklerini sınırlandırma yetkisine sahip olmuştur. Bu süreç, fertlerin özgürlüklerinin hangi şartlar altında sınırlandırılabileceği, devletin bu yetkisini nereye kadar kullanabileceği tartışmalarını birlikte getirmiştir. Şu halde bireyin topluma ve devlete karşı yükümlülükleri ve devletin toplumun menfaatini gözeterek ferdin özgürlükleri üzerinde ne tür kısıtlamalara gidebileceği meselesi tarih kadar eskidir diyebiliriz.
John Stuart Mill bu eserinde bir vatandaş olarak insanın özgürlükleri üzerinde durmuş ve bu özgürlüklerin genişletilmesi konusunda bugün vatandaşlar olarak bizlerin de istifade ettiği hakların kazanılmasına katkı sağlamıştır. Bu özelliği onu Siyaset felsefesinin büyük düşünürleri arasına sokmuştur.