“Hollandalı öncü yazardan yine başarılı bir çalışma!”
- Daily Mail
“Bu roman, okuyanı kesinlikle ikiye bölüyor. Keskin çizgilerle!”
- Financial Times
Profesyonel bir boksör. Her şeye karşı hissettiği öfkenin, kendisini şiddet içeren davranışlara yönlendirdiği Hollanda'dan kaçıp Pamplona'ya giden bir boksör. Danny. Bunun için otostop çeker, Danny. Robertarabasını durdurur ve Danny'yi arabasına alır. Birlikte, Fransa yolculuğuna başlarlar.
Pamplona, yukarıda birkaç cümleyle anlattığımız şu koca roman, Danny'nin bakış açısıyla ulaşır bize. Roman boyunca karşımıza çıkan duru, kısa cümleler, otobanda uzun bir yolculuğa çıkmaya benziyor. Kesik, kısa frenlerle. Bir de sayfaları büyük bir heyecanla çevirmemizi sağlayan iki gerilim noktası var: Pamplona'da neler olacak ve Danny'nin parasız ve yanına hiçbir şey almadan Hollanda'ya geri dönmesine neden olacak olay ne?
Pamplona, ister istemez, Ernest Hemingway'in Güneş de Doğar adlı romanını kaçınılmaz biçimde çağrıştırır bize. Ama Van Mersbergen, Hemingway'ın becerikli fakat bulaşıcı olan üslubundan uzaklaşıyor. Daha çok, Hemingway'in cesur karakterlerine ait sınırlı hayatlarının parodisini yapıyor. Mesela ilk başlarda sempati duyduğumuz Danny, Pamplona'da aptalca, Hollanda'da alçakça hareketlerde bulunan bir karaktere dönüşür. Tabi ki baskı karşısında zarafet erir gider, yok olur. Ölür.
“Hollandalı öncü yazardan yine başarılı bir çalışma!”
- Daily Mail
“Bu roman, okuyanı kesinlikle ikiye bölüyor. Keskin çizgilerle!”
- Financial Times
Profesyonel bir boksör. Her şeye karşı hissettiği öfkenin, kendisini şiddet içeren davranışlara yönlendirdiği Hollanda'dan kaçıp Pamplona'ya giden bir boksör. Danny. Bunun için otostop çeker, Danny. Robertarabasını durdurur ve Danny'yi arabasına alır. Birlikte, Fransa yolculuğuna başlarlar.
Pamplona, yukarıda birkaç cümleyle anlattığımız şu koca roman, Danny'nin bakış açısıyla ulaşır bize. Roman boyunca karşımıza çıkan duru, kısa cümleler, otobanda uzun bir yolculuğa çıkmaya benziyor. Kesik, kısa frenlerle. Bir de sayfaları büyük bir heyecanla çevirmemizi sağlayan iki gerilim noktası var: Pamplona'da neler olacak ve Danny'nin parasız ve yanına hiçbir şey almadan Hollanda'ya geri dönmesine neden olacak olay ne?
Pamplona, ister istemez, Ernest Hemingway'in Güneş de Doğar adlı romanını kaçınılmaz biçimde çağrıştırır bize. Ama Van Mersbergen, Hemingway'ın becerikli fakat bulaşıcı olan üslubundan uzaklaşıyor. Daha çok, Hemingway'in cesur karakterlerine ait sınırlı hayatlarının parodisini yapıyor. Mesela ilk başlarda sempati duyduğumuz Danny, Pamplona'da aptalca, Hollanda'da alçakça hareketlerde bulunan bir karaktere dönüşür. Tabi ki baskı karşısında zarafet erir gider, yok olur. Ölür.