"Emek yüce bir değerdir, alın teri kutsaldır."
Paranın Kirli Yüzü, 1960 yılında Ankara Antlaşması ile ümit yolculuğuna çıkan gurbetçilerimizin öyküsünü anlatmaktadır. Küreselleşen dünyada, sosyal ve psikolojik açıdan misafir işçi olarak gidenlerin, gittikleri ülke toplumu ile toplumsal adaptasyonlarını, kültürler arası çatışmanın ortasında hayallerini, dil bilmemenin verdiği ezikliği, kapitalist dünyada karşılaştıkları baskıyı, sömürüyü, kaderleriyle baş başa yaşama tutunmanın zorluklarını, sevinçlerini, dostluklarını, vatana dönme özlemlerini, uğradıkları hayal kırıklıklarını, ihanetleri, ihtirasları uğruna neleri göze aldıklarını acı ve tatlı yanlarıyla, karanlığın bilinmez denkleminden, sabahı kucaklayan ışıkların gücünü anlatan öykülerden oluşmaktadır.
Yoksulluklarının yazgısını değiştirmek için tahta bir bavulla yollara düşen gurbetçilerimizin tek sermayeleri, Anadolu kokan gururları, dürüstlükleri ve çalışkanlıklarıydı…
"Emek yüce bir değerdir, alın teri kutsaldır."
Paranın Kirli Yüzü, 1960 yılında Ankara Antlaşması ile ümit yolculuğuna çıkan gurbetçilerimizin öyküsünü anlatmaktadır. Küreselleşen dünyada, sosyal ve psikolojik açıdan misafir işçi olarak gidenlerin, gittikleri ülke toplumu ile toplumsal adaptasyonlarını, kültürler arası çatışmanın ortasında hayallerini, dil bilmemenin verdiği ezikliği, kapitalist dünyada karşılaştıkları baskıyı, sömürüyü, kaderleriyle baş başa yaşama tutunmanın zorluklarını, sevinçlerini, dostluklarını, vatana dönme özlemlerini, uğradıkları hayal kırıklıklarını, ihanetleri, ihtirasları uğruna neleri göze aldıklarını acı ve tatlı yanlarıyla, karanlığın bilinmez denkleminden, sabahı kucaklayan ışıkların gücünü anlatan öykülerden oluşmaktadır.
Yoksulluklarının yazgısını değiştirmek için tahta bir bavulla yollara düşen gurbetçilerimizin tek sermayeleri, Anadolu kokan gururları, dürüstlükleri ve çalışkanlıklarıydı…