‘‘Duymayan kalmasın, haberdar olsun herkes bu mühim hadiseden: Yeni bir maraz doğmuş bulunuyor, bir baş dönmesi daha bahşedildi insan evladına: Sürrealizm, çılgınlığın ve karanlığın oğlu.''
İlk kez 1926 yılında yayımlanan Aragon'un başyapıtı tam 91 yıl sonra nihayet Türkçede...
Gerçeküstücülüğün öncü metinlerinden sayılan Paris Köylüsü, yazıldığı zamandan bu yana, ‘‘rüzgârda kuruyan çamaşırlar, atların kişneyişi, kuşlara atılmış yem, okunup bitmiş bir akşam gazetesi!'' gibi olan hayatlarımızı büyülemeye devam ediyor ve tam anlamıyla bir edebiyat şöleni vaat ediyor...
Yapı Kredi Yayınları'nın Ayberk Erkay'ın özenli çevirisiyle edebiyat tutkunlarına sunduğu Paris Köylüsü için söylenecek tek söz var:
‘‘Ne mutlu biz mürekkep hokkalarına.''
‘‘Duymayan kalmasın, haberdar olsun herkes bu mühim hadiseden: Yeni bir maraz doğmuş bulunuyor, bir baş dönmesi daha bahşedildi insan evladına: Sürrealizm, çılgınlığın ve karanlığın oğlu.''
İlk kez 1926 yılında yayımlanan Aragon'un başyapıtı tam 91 yıl sonra nihayet Türkçede...
Gerçeküstücülüğün öncü metinlerinden sayılan Paris Köylüsü, yazıldığı zamandan bu yana, ‘‘rüzgârda kuruyan çamaşırlar, atların kişneyişi, kuşlara atılmış yem, okunup bitmiş bir akşam gazetesi!'' gibi olan hayatlarımızı büyülemeye devam ediyor ve tam anlamıyla bir edebiyat şöleni vaat ediyor...
Yapı Kredi Yayınları'nın Ayberk Erkay'ın özenli çevirisiyle edebiyat tutkunlarına sunduğu Paris Köylüsü için söylenecek tek söz var:
‘‘Ne mutlu biz mürekkep hokkalarına.''