Sarı Ömerler atadan, dededen pastırmacıydılar. Köşklerinin önündeki geniş bahçe, boydan boya pastırma, sucuk dizili olurdu. Bahçe yüksek ve sağlam duvarlarla çevriliydi. Ama yedi mahallenin köpeği adsız bir umutla onun dibinden ayrılmazdı. Ağızlarının suyu akarak yelin savurduğu et kokusunu yutarlardı. Köşkün bekçi köpeklerine imrenir, duvarların içinde olmak üstüne sonsuz düşler kurarlardı...
Sarı Ömerler atadan, dededen pastırmacıydılar. Köşklerinin önündeki geniş bahçe, boydan boya pastırma, sucuk dizili olurdu. Bahçe yüksek ve sağlam duvarlarla çevriliydi. Ama yedi mahallenin köpeği adsız bir umutla onun dibinden ayrılmazdı. Ağızlarının suyu akarak yelin savurduğu et kokusunu yutarlardı. Köşkün bekçi köpeklerine imrenir, duvarların içinde olmak üstüne sonsuz düşler kurarlardı...