Peygamber Kıssaları Hakkında Bilmediklerimiz Bilinmeyen Gerçekler Dizisi 2

Stok Kodu:
9786055971014
Boyut:
16.50x24.00
Sayfa Sayısı:
408
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
9786055971014
574110
Peygamber Kıssaları Hakkında Bilmediklerimiz
Peygamber Kıssaları Hakkında Bilmediklerimiz Bilinmeyen Gerçekler Dizisi 2
35.00

3) Kitap... Bu kelime, etimolojik ve terim olarak, yasa, bilgelik, hukuk, medeniyet manalarına gelir. Yazılma manasına gelmesi şundan dolayıdır: Çünkü eski çağlarda sadece yasalar, hukuk metinleri ve bilgelik yazıları kaydediliyordu.

Ehl-i Kitap ise, bu değerlere bağlı olan, yasal yaşayan insanlar demektir. Ehl-i Kitap kavranunın iki zıt karşıtı vardır:

a) Müşfik... Çünkü müşrik kişi ahirete, vahye, helal ve harama yani düzenli yaşamaya karşıdır. Ehl-i Kitap ise, Müslüman değilse de bu üç hakikate inanıyor. Onun için, onlarla evlenilir. Ve yemekleri yenilir.

Demek bir kısım Müslümanların Ehl-i Kitabı müşriklerle bir tutması dinen yanlıştır.

b) Ehl-i Kitabın ikinci karşıtı " Ünuniler " dir. Ümmiler demek, medeniyet imkanlarına ve yazılı bir hukuk sistemine sahip olmamakla beraber Ehl-i Kitap gibi, belli bir inanışa ve geleneğe bağlı olanlar demektir.

4) Kıssa ve Kıssalar... Bu kavramı etimolojik olarak bulmak için kardeş telaffuzlanna bakmak gerekir; şöyle ki: Makas (elbiseyi insana uyarlayan alet), Kısas (işlenen suçu suçluya uygulama), Kasas ibret için anlatılan, tarihi yasa ve yasanın evrensel uygulanışını belgeleyen ifade ve metin.)

" Kassa aleyhi ": Tarihi ve yasal bir olayı, herhangi bir peygambere veya topluma uygulama.

İşte Edebiyatı, Sosyolojiyi, yasal ve tarihi gerçekleri ifade eden dinin bu yegane terimi, maalesef " Ashastar olmayan, efsane ve hurafe bir kuru hikaye " diye çevriliyor. Ve elde dinin başka hiç bir silahı kalmıyor.

Buna kıyasen bilin ki, dinin buna benzer binlerce değeri ve kavramı hurafeleşmiştir. Din ve inanç insan için ekmek su kadar gerekli bir gerçek olduğu halde insanlar bugün için " Ben dindarım " diyemiyorlar. Üstelik, işin içine miinafıklık, sahtekarlık, komplo teorileri girince gerçekten, inanmayanlar masum kalıyor.

8) Kur'an bütün peygamberleri ve onların samimi etbâlarım, doğru ve kurtuluş ehli olarak kabul etmekle beraber, 3 insanı kavram olarak " sıddikıyet" (yüzde yüz isabet, doğruluk ve verimlilik ) ile niteliyor.

a) İdris (AS)... " İdris " kelimesi, tam eğitim ve ders ve ilim adamı demektir. Yani insanların birçok doğru değerleri olabilir. Fakat emprik ve laboratuara giren bilginin sağa sola kayma şansı yok. O tam isabet eder. Zaten " sıddik " çok doğru olan ve realiteye çok çok bağlı olan demektir.

b) İbrahim (AS)... İbrahim, madde ile manayı, dünya ile âhireti, Doğu ile Batı'yı, Babil ile Mısır'ı ve benzeri binlerce zıddı diyalektik süreç içinde birleştirdiğinden ve verimli hale getirdiğinden, o da tam isabet etmiş oluyor. Zaten Hz. Muhammed İslam pratikleri ile Onun (AS) çağdaş bir versiyonudur.

Yusuf'a da maneviyat ve ruhanilik manasında veya İbrahim ve İslam manasında arkadaşı tarafından " Sıddık " denilmiştir.

c) Meryem (AS)... Bu kelime de etimolojik ve dini ontolojik markası ile insanlık demektir. Evet insanlık başta sağa sola yalpalasa da onun dengeden ve doğruluktan başka şan-sı yok. Bu kavram dinin yerine geçmese de, ondan ayrı bir şey değildir.

3) Kitap... Bu kelime, etimolojik ve terim olarak, yasa, bilgelik, hukuk, medeniyet manalarına gelir. Yazılma manasına gelmesi şundan dolayıdır: Çünkü eski çağlarda sadece yasalar, hukuk metinleri ve bilgelik yazıları kaydediliyordu.

Ehl-i Kitap ise, bu değerlere bağlı olan, yasal yaşayan insanlar demektir. Ehl-i Kitap kavranunın iki zıt karşıtı vardır:

a) Müşfik... Çünkü müşrik kişi ahirete, vahye, helal ve harama yani düzenli yaşamaya karşıdır. Ehl-i Kitap ise, Müslüman değilse de bu üç hakikate inanıyor. Onun için, onlarla evlenilir. Ve yemekleri yenilir.

Demek bir kısım Müslümanların Ehl-i Kitabı müşriklerle bir tutması dinen yanlıştır.

b) Ehl-i Kitabın ikinci karşıtı " Ünuniler " dir. Ümmiler demek, medeniyet imkanlarına ve yazılı bir hukuk sistemine sahip olmamakla beraber Ehl-i Kitap gibi, belli bir inanışa ve geleneğe bağlı olanlar demektir.

4) Kıssa ve Kıssalar... Bu kavramı etimolojik olarak bulmak için kardeş telaffuzlanna bakmak gerekir; şöyle ki: Makas (elbiseyi insana uyarlayan alet), Kısas (işlenen suçu suçluya uygulama), Kasas ibret için anlatılan, tarihi yasa ve yasanın evrensel uygulanışını belgeleyen ifade ve metin.)

" Kassa aleyhi ": Tarihi ve yasal bir olayı, herhangi bir peygambere veya topluma uygulama.

İşte Edebiyatı, Sosyolojiyi, yasal ve tarihi gerçekleri ifade eden dinin bu yegane terimi, maalesef " Ashastar olmayan, efsane ve hurafe bir kuru hikaye " diye çevriliyor. Ve elde dinin başka hiç bir silahı kalmıyor.

Buna kıyasen bilin ki, dinin buna benzer binlerce değeri ve kavramı hurafeleşmiştir. Din ve inanç insan için ekmek su kadar gerekli bir gerçek olduğu halde insanlar bugün için " Ben dindarım " diyemiyorlar. Üstelik, işin içine miinafıklık, sahtekarlık, komplo teorileri girince gerçekten, inanmayanlar masum kalıyor.

8) Kur'an bütün peygamberleri ve onların samimi etbâlarım, doğru ve kurtuluş ehli olarak kabul etmekle beraber, 3 insanı kavram olarak " sıddikıyet" (yüzde yüz isabet, doğruluk ve verimlilik ) ile niteliyor.

a) İdris (AS)... " İdris " kelimesi, tam eğitim ve ders ve ilim adamı demektir. Yani insanların birçok doğru değerleri olabilir. Fakat emprik ve laboratuara giren bilginin sağa sola kayma şansı yok. O tam isabet eder. Zaten " sıddik " çok doğru olan ve realiteye çok çok bağlı olan demektir.

b) İbrahim (AS)... İbrahim, madde ile manayı, dünya ile âhireti, Doğu ile Batı'yı, Babil ile Mısır'ı ve benzeri binlerce zıddı diyalektik süreç içinde birleştirdiğinden ve verimli hale getirdiğinden, o da tam isabet etmiş oluyor. Zaten Hz. Muhammed İslam pratikleri ile Onun (AS) çağdaş bir versiyonudur.

Yusuf'a da maneviyat ve ruhanilik manasında veya İbrahim ve İslam manasında arkadaşı tarafından " Sıddık " denilmiştir.

c) Meryem (AS)... Bu kelime de etimolojik ve dini ontolojik markası ile insanlık demektir. Evet insanlık başta sağa sola yalpalasa da onun dengeden ve doğruluktan başka şan-sı yok. Bu kavram dinin yerine geçmese de, ondan ayrı bir şey değildir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat