“Satranç bir strateji oyunudur. Çoğu zaman rakibini tuzağa çekebilmek için ona bir yem vermen gerekir.
İşte piyonlar, böyle durumlarda feda edilmesi gereken birer yemdirler.” “Ama Süleyman Abi, kimse yem olmak istemez ki! Diğer taşların hepsi geri giderken piyonlar sadece ileri gidebilen tek taşlar. Bence hepsinin amacı tahtanın sonuna varmak. Büyüyüp vezir olmak.” Ağzım açık kalmıştı. Bu çocuk daha beşe gidiyordu ve bana hayatımın dersini vermişti. Doğuştan bir vezir, hatta fil, at ya da kale olmayı kim istemezdi ki? Ama madem dünyaya bir piyon olarak geldik, o halde sonuna kadar gitmekten başka şansımız yoktu. Hem, kimse piyonlara ne istediklerini sormuş muydu? Vezir olmak dururken zaferi garanti edemeyen sıradan bir taktik uğruna yem olmak…
Kesinlikle bana göre değil!
“Satranç bir strateji oyunudur. Çoğu zaman rakibini tuzağa çekebilmek için ona bir yem vermen gerekir.
İşte piyonlar, böyle durumlarda feda edilmesi gereken birer yemdirler.” “Ama Süleyman Abi, kimse yem olmak istemez ki! Diğer taşların hepsi geri giderken piyonlar sadece ileri gidebilen tek taşlar. Bence hepsinin amacı tahtanın sonuna varmak. Büyüyüp vezir olmak.” Ağzım açık kalmıştı. Bu çocuk daha beşe gidiyordu ve bana hayatımın dersini vermişti. Doğuştan bir vezir, hatta fil, at ya da kale olmayı kim istemezdi ki? Ama madem dünyaya bir piyon olarak geldik, o halde sonuna kadar gitmekten başka şansımız yoktu. Hem, kimse piyonlara ne istediklerini sormuş muydu? Vezir olmak dururken zaferi garanti edemeyen sıradan bir taktik uğruna yem olmak…
Kesinlikle bana göre değil!