‘PKK Üzerine Düşünceler, Özgürlüğün Bedeli' kitabı İsmail Beşikci'nin cezaevi sürecinde PKK davalarında yargılanan birçok kişiyi tanıması ve tanıma sonucu PKK hakkında bilgi sahibi olmasıyla ortaya çıkmış bir eserdir. 15 Ağustos 1984 atılımından sonra gerilla güçleri Kürdistan'da çok geniş, kapsamlı bir toplumsal ve siyasal değişme yarattı. Bununla bağlantılı olarak geleneksel Kürt toplumunu derinden sarstı ve Kürdistan üzerindeki sömürgeci değerleri yıktığını somut bir şekilde gösterdi. Bu alt-üst oluş sürecinde geleneksel değerler parçalandı, modern değerler oluşmaya başladı. Serxwebûn dergisinin Beşikci'yle yaptığı röportajda bunu rahatlıkla görebilmekteyiz. Beşikci'ye yönelik eleştirilerin metni ve bunlara verilen cevaplarda kitapta yerini almaktadır. Kitabın daha önceki baskısında yer almayan ve ilk kez elinizdeki kitapta yayınlanan “On Birinci Yıl…”, “Yirminci Yılda PKK, Kürtler ve Özgürlük Mücadelesi”, “Kürtlerin Roma Yürüyüşü ve Anlamı” makaleleri eklenmiştir.
Beşikci'nin kitabında aktardığı: “Türk İçişleri Bakanlarından birisi şöyle demiş: ‘Doğuda dağları bekleyen jandarma değil, jandarmanın korkusudur. Bu korkuyu sürekli kılabilmek için her türlü olanağı kullanmalıyız.'" anekdotuna, Beşikci'nin cevabı fikirleriyle bu korku duvarının alaşağı edilmesinde yardımcı olmaktır, diye özetleyebiliriz.
‘PKK Üzerine Düşünceler, Özgürlüğün Bedeli' kitabı İsmail Beşikci'nin cezaevi sürecinde PKK davalarında yargılanan birçok kişiyi tanıması ve tanıma sonucu PKK hakkında bilgi sahibi olmasıyla ortaya çıkmış bir eserdir. 15 Ağustos 1984 atılımından sonra gerilla güçleri Kürdistan'da çok geniş, kapsamlı bir toplumsal ve siyasal değişme yarattı. Bununla bağlantılı olarak geleneksel Kürt toplumunu derinden sarstı ve Kürdistan üzerindeki sömürgeci değerleri yıktığını somut bir şekilde gösterdi. Bu alt-üst oluş sürecinde geleneksel değerler parçalandı, modern değerler oluşmaya başladı. Serxwebûn dergisinin Beşikci'yle yaptığı röportajda bunu rahatlıkla görebilmekteyiz. Beşikci'ye yönelik eleştirilerin metni ve bunlara verilen cevaplarda kitapta yerini almaktadır. Kitabın daha önceki baskısında yer almayan ve ilk kez elinizdeki kitapta yayınlanan “On Birinci Yıl…”, “Yirminci Yılda PKK, Kürtler ve Özgürlük Mücadelesi”, “Kürtlerin Roma Yürüyüşü ve Anlamı” makaleleri eklenmiştir.
Beşikci'nin kitabında aktardığı: “Türk İçişleri Bakanlarından birisi şöyle demiş: ‘Doğuda dağları bekleyen jandarma değil, jandarmanın korkusudur. Bu korkuyu sürekli kılabilmek için her türlü olanağı kullanmalıyız.'" anekdotuna, Beşikci'nin cevabı fikirleriyle bu korku duvarının alaşağı edilmesinde yardımcı olmaktır, diye özetleyebiliriz.