Pulcu Mehmed Efendi, mektubunu tamamlayarak Küllü köyü'ndeki Hasan Paşa'ya götürmesi için Niyazi'ye verdi. Niyazi bir posta güvercini gibi yine yollara düştü ve gizlice Hasan Paşa'nın karargâhının yakınlarına geldi. Karargâha varmadan yanında iki Osmanlı askeri belirdi. - Dur bakalım delikanlı nereye? - Ben Pulcu Mehmed Efendi'nin oğlu Niyazi. Babam Hasan Paşa'ya mektup yazdı, onu getirdim. - Buradan ilerisine gitmek yasak sen mektubu bize ver. Biz Hasan Paşa'ya veririz. - Kusura bakmayın benim de emaneti sahibinden başkasına vermem yasak.
Pulcu Mehmed Efendi, mektubunu tamamlayarak Küllü köyü'ndeki Hasan Paşa'ya götürmesi için Niyazi'ye verdi. Niyazi bir posta güvercini gibi yine yollara düştü ve gizlice Hasan Paşa'nın karargâhının yakınlarına geldi. Karargâha varmadan yanında iki Osmanlı askeri belirdi. - Dur bakalım delikanlı nereye? - Ben Pulcu Mehmed Efendi'nin oğlu Niyazi. Babam Hasan Paşa'ya mektup yazdı, onu getirdim. - Buradan ilerisine gitmek yasak sen mektubu bize ver. Biz Hasan Paşa'ya veririz. - Kusura bakmayın benim de emaneti sahibinden başkasına vermem yasak.