İstanbullu Sefarad bir ailenin kızı Reca'nın, Şişhane'den Tel Aviv'e, Büyükada'dan Bodrum'a, Fas'tan Yunanistan'a, yaşadığı ve seyahat ettiği her yerde öne çıkan, gerçek bir tutkusu vardı: Yemek!
Merak ettiği tüm lezzetleri denemesi, icat etmesi, pişirmesi, hazırlaması ve ikram etmesi gerekiyordu.
Reca, ziyaret ettiği yerlerin tatlarını, yaşadığı şehirlerin kokularını heybesine doldura doldura dolaşıyor, bildiği yemekler gittikçe artıyor, anılarıyla pişirdiği lezzetler misafirlerini mest ediyordu. Bu kadarıyla yetinecek değildi elbette Reca?!
Gitti Bodrum'un en güzel sahilinde bir restoran açtı. Sadece birkaç ay içinde, "Ben bu işten anlamam ama hadi bakalım" diye açtığı yer dolup taşmaya başlayacaktı.
İşte böyle günlerden birinde, bir arkadaşı, ilki dışında tüm sayfaları boş bir defterle geldi ona. İlk sayfada sadece şu yazıyordu: "Aklımda kalan tatlar"- Reca Deşilton
O anda, beş yaşından bu yana hayatında yer tutan tüm o tatlar ve kokular, bağlandıkları anılarla beraber yağmaya başladı aklına. Bunları kendisine saklamak hiç adaletli olmazdı. Ama bir kitap olacaksa da, sıradan olmamalıydı... Böylece, elinizde tuttuğunuz kitap ortaya çıktı. Reca Deşilton kadar renkli ve deli dolu olan bu kitapta; kimi zaman şaşırtıcı, kimi zaman komik ama bazen de hüzünlü hikayeleri okumanın yanı sıra, nesillerdir Türkiye'de yaşamış, bu toprakların kültürüyle hemhal olmuş, yüzyıllara yayılan tarihiyle, dev bir birikimin mirasçısı olan Sefaradların mutfağından da örneklerin olduğu 150'nin üzerinde yemek tarifini bulacaksınız.
İstanbullu Sefarad bir ailenin kızı Reca'nın, Şişhane'den Tel Aviv'e, Büyükada'dan Bodrum'a, Fas'tan Yunanistan'a, yaşadığı ve seyahat ettiği her yerde öne çıkan, gerçek bir tutkusu vardı: Yemek!
Merak ettiği tüm lezzetleri denemesi, icat etmesi, pişirmesi, hazırlaması ve ikram etmesi gerekiyordu.
Reca, ziyaret ettiği yerlerin tatlarını, yaşadığı şehirlerin kokularını heybesine doldura doldura dolaşıyor, bildiği yemekler gittikçe artıyor, anılarıyla pişirdiği lezzetler misafirlerini mest ediyordu. Bu kadarıyla yetinecek değildi elbette Reca?!
Gitti Bodrum'un en güzel sahilinde bir restoran açtı. Sadece birkaç ay içinde, "Ben bu işten anlamam ama hadi bakalım" diye açtığı yer dolup taşmaya başlayacaktı.
İşte böyle günlerden birinde, bir arkadaşı, ilki dışında tüm sayfaları boş bir defterle geldi ona. İlk sayfada sadece şu yazıyordu: "Aklımda kalan tatlar"- Reca Deşilton
O anda, beş yaşından bu yana hayatında yer tutan tüm o tatlar ve kokular, bağlandıkları anılarla beraber yağmaya başladı aklına. Bunları kendisine saklamak hiç adaletli olmazdı. Ama bir kitap olacaksa da, sıradan olmamalıydı... Böylece, elinizde tuttuğunuz kitap ortaya çıktı. Reca Deşilton kadar renkli ve deli dolu olan bu kitapta; kimi zaman şaşırtıcı, kimi zaman komik ama bazen de hüzünlü hikayeleri okumanın yanı sıra, nesillerdir Türkiye'de yaşamış, bu toprakların kültürüyle hemhal olmuş, yüzyıllara yayılan tarihiyle, dev bir birikimin mirasçısı olan Sefaradların mutfağından da örneklerin olduğu 150'nin üzerinde yemek tarifini bulacaksınız.
