Risale Fi Etvar'is - Süluk (Ciltli)

Stok Kodu:
9786055134075
Boyut:
16.50x23.50
Sayfa Sayısı:
381
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-04
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786055134075
537470
Risale Fi Etvar'is - Süluk (Ciltli)
Risale Fi Etvar'is - Süluk (Ciltli)
68.00
Halveti şeyhi Cemâlî'nin Fatih Sultan Mehmed'e sunduğu Osmanlı'nın ilk tasavvuf eseri Risâle fî Etvâr'is-Sülûk, Latin alfabesiyle ve çift dilli olarak ilk kez yayımlanarak okurla buluşuyor... Osmanlı toplumu içerisinde toplum bireylerinin psikolojik-psikiyatrik terapi merkezleri, ruh-sinir dengesi bozulan kişilerin tedavi görüp rahatlayıp ferahladığı tekke ve zaviyeler; şeriat dairesinde olmakla beraber, dinin daha estetik bir formunun ve Fıkıh İslamı yerine daha billur ve latif bir dindarlığın yaşandığı mekânlar olmuşlardır. Medresenin katı tutumları ve dinsel metinleri yorumlamadaki tavizsizliği, halkın içerisindeki farklı görüşleri kendi içerisinde barındırmak bir yana dışlayıcı ve dışarıda bırakıcı olması; halk indinde, kimi zaman da sultanlar katında tasavvufi görüşleri daha muteber bir hale getirmiştir. Yunus Emre'nin Divân'ı, Mevlânâ'nın Mesnevî'si ve bu tarzda kaleme alınan (mesela Bektaşi meşreplilerin yazdıkları) eserler, insan anlayışları açısından şeriatın daha latif bir yorumunu verirken daha evrensel ve kuşatıcı da olmuşlardır. Risâle fî Etvâr'is-Sülûk, zengin muhtevası ile tasavvufun bütün konularını erbabının deyim ve deyişlerine uyarak kullanan Cemâlî'nin, hem kendi zamanında hem de kendisinden sonra yaygın etki bırakmış bir eseridir ve bir "toplumsal bellek vesikası" olarak kabul edilmelidir. Osmanlı'nın derli-toplu ilk tasavvuf eseri olan Risâle fî Etvâr'is-Sülûk'u günümüz Türkçesine kısmen yakınlaştırarak ve paralel tarzda -çevriyazıyla birlikte yayımlayarak kütüphane rafları arasında yitik kalmış bir hikmeti sevenlerine kavuşturmayı amaçladık.
Halveti şeyhi Cemâlî'nin Fatih Sultan Mehmed'e sunduğu Osmanlı'nın ilk tasavvuf eseri Risâle fî Etvâr'is-Sülûk, Latin alfabesiyle ve çift dilli olarak ilk kez yayımlanarak okurla buluşuyor... Osmanlı toplumu içerisinde toplum bireylerinin psikolojik-psikiyatrik terapi merkezleri, ruh-sinir dengesi bozulan kişilerin tedavi görüp rahatlayıp ferahladığı tekke ve zaviyeler; şeriat dairesinde olmakla beraber, dinin daha estetik bir formunun ve Fıkıh İslamı yerine daha billur ve latif bir dindarlığın yaşandığı mekânlar olmuşlardır. Medresenin katı tutumları ve dinsel metinleri yorumlamadaki tavizsizliği, halkın içerisindeki farklı görüşleri kendi içerisinde barındırmak bir yana dışlayıcı ve dışarıda bırakıcı olması; halk indinde, kimi zaman da sultanlar katında tasavvufi görüşleri daha muteber bir hale getirmiştir. Yunus Emre'nin Divân'ı, Mevlânâ'nın Mesnevî'si ve bu tarzda kaleme alınan (mesela Bektaşi meşreplilerin yazdıkları) eserler, insan anlayışları açısından şeriatın daha latif bir yorumunu verirken daha evrensel ve kuşatıcı da olmuşlardır. Risâle fî Etvâr'is-Sülûk, zengin muhtevası ile tasavvufun bütün konularını erbabının deyim ve deyişlerine uyarak kullanan Cemâlî'nin, hem kendi zamanında hem de kendisinden sonra yaygın etki bırakmış bir eseridir ve bir "toplumsal bellek vesikası" olarak kabul edilmelidir. Osmanlı'nın derli-toplu ilk tasavvuf eseri olan Risâle fî Etvâr'is-Sülûk'u günümüz Türkçesine kısmen yakınlaştırarak ve paralel tarzda -çevriyazıyla birlikte yayımlayarak kütüphane rafları arasında yitik kalmış bir hikmeti sevenlerine kavuşturmayı amaçladık.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat