İslam Külliyatı, bütün öğretisiyle İslam kardeşliği üzerine bina edilmiştir desek abartmış olmayız. İslamın aziz önderleri de sürekli bunun mücadelesini vermişlerdir ki Onlardan bir tanesi de Bediüzzaman Said Nursi Hazretleridir.
Birbiriyle aynı vücudun azaları hükmünde olan Müslümanların, birbirleriyle kaynamış kurşun gibi kenetlenmiş halde aynı safta düşmana karşı durması gereken Müslümanların, birbirleriyle aynı kitaba ve aynı peygambere, inanan Müslümanların, gerek ferdleri arasında, gerek grup ve cemaatleri arasında ve gerekse de mezhep ve meşrepleri arasında ümmet olarak kardeşliği tekrar ilk günkü canlılığı ile ayağa kaldırmaları bir zorunluluktur.
Hem kardeşlik bağları, çekişme ve tartışmalarla zedelendiğinden müminlerinin gücünün de zayıflayacağı unutulmamalıdır.
Kalpleri ısındıran Allah-ü Teala olduğuna göre bu nimetin şükrü, ancak iman kardeşliğini, O'nun rızası yolunda pekiştirmekle olur.
İslam Külliyatı, bütün öğretisiyle İslam kardeşliği üzerine bina edilmiştir desek abartmış olmayız. İslamın aziz önderleri de sürekli bunun mücadelesini vermişlerdir ki Onlardan bir tanesi de Bediüzzaman Said Nursi Hazretleridir.
Birbiriyle aynı vücudun azaları hükmünde olan Müslümanların, birbirleriyle kaynamış kurşun gibi kenetlenmiş halde aynı safta düşmana karşı durması gereken Müslümanların, birbirleriyle aynı kitaba ve aynı peygambere, inanan Müslümanların, gerek ferdleri arasında, gerek grup ve cemaatleri arasında ve gerekse de mezhep ve meşrepleri arasında ümmet olarak kardeşliği tekrar ilk günkü canlılığı ile ayağa kaldırmaları bir zorunluluktur.
Hem kardeşlik bağları, çekişme ve tartışmalarla zedelendiğinden müminlerinin gücünün de zayıflayacağı unutulmamalıdır.
Kalpleri ısındıran Allah-ü Teala olduğuna göre bu nimetin şükrü, ancak iman kardeşliğini, O'nun rızası yolunda pekiştirmekle olur.
