Modern Batı düşüncesinde mitoloji kavramının yeri hakkında özellikle Aydınlanma ile başlayan bir sorgulama faaliyeti söz konusudur. Dinler tarihinde ve etnolojide özel bir inceleme konusu olan mitoloji ile Hıristiyanlık arasındaki ilişkinin mahiyetinin tartışılması yine Aydınlanma sonrası döneme tekabül eder. Artık Kitab-ı Mukaddes'teki mitolojik unsurların varlığı kabul görmeye başlar. Fakat bunu iddia edenler din düşmanları değil, bizzat Hıristiyanlığın savunucularıdır. Bu durum, teoloji tarihinde rahatlıkla izini sürebileceğimiz kültür ile vahiy arasındaki gerginliği yumuşatmak için yapılan, neredeyse kültürün egemenliğine giren savunmacı bir yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bu çalışmada da, Alman teolog Rudolf Bultmann'ın bu tür bir yaklaşımı benimsediği ortaya konmuştur.
Modern Batı düşüncesinde mitoloji kavramının yeri hakkında özellikle Aydınlanma ile başlayan bir sorgulama faaliyeti söz konusudur. Dinler tarihinde ve etnolojide özel bir inceleme konusu olan mitoloji ile Hıristiyanlık arasındaki ilişkinin mahiyetinin tartışılması yine Aydınlanma sonrası döneme tekabül eder. Artık Kitab-ı Mukaddes'teki mitolojik unsurların varlığı kabul görmeye başlar. Fakat bunu iddia edenler din düşmanları değil, bizzat Hıristiyanlığın savunucularıdır. Bu durum, teoloji tarihinde rahatlıkla izini sürebileceğimiz kültür ile vahiy arasındaki gerginliği yumuşatmak için yapılan, neredeyse kültürün egemenliğine giren savunmacı bir yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bu çalışmada da, Alman teolog Rudolf Bultmann'ın bu tür bir yaklaşımı benimsediği ortaya konmuştur.