Hayatın anlamını yakalamak mı daha önemli yoksa bu hayatı en güzel şekilde yaşayabilmek mi? Peki bunlardan biri olmadan diğeri mümkün mü? Nefeslerimizi tükettiğimiz bu hayat, bizi tatmin edecek bir anlama dokunmadan güzel yaşanabilir mi? Güzel yaşadığımızı sandığımız bir gün, ruhaniyetimize değmeden gerçekten güzel olabilir mi?
Varlığımızın anlamı, Allah'la olan irtibatımıza dayanıyor. Allah'ın bizdeki mevcudiyeti, hem de ruhumuz olarak şahdamarımızdan daha yakın olması, hayatın, ötesinin ve kendimizin aslına ulaşmamızı sağlıyor.
Ancak cevherin mevcut olması yetmiyor. O mevcut olanın ortaya çıkartılması, gizlenenin aşikâr hale gelmesi gerekiyor. Bunun yolunu da tasavvufun çizdiği geniş ama titiz ve hassas yolda görüyoruz. Öyle bir yol ki aşk, edep, nezaket, vefa, gayret ve samimiyetle döşeli. Yürümek isteyenlere ne mutlu...
Hayatın anlamını yakalamak mı daha önemli yoksa bu hayatı en güzel şekilde yaşayabilmek mi? Peki bunlardan biri olmadan diğeri mümkün mü? Nefeslerimizi tükettiğimiz bu hayat, bizi tatmin edecek bir anlama dokunmadan güzel yaşanabilir mi? Güzel yaşadığımızı sandığımız bir gün, ruhaniyetimize değmeden gerçekten güzel olabilir mi?
Varlığımızın anlamı, Allah'la olan irtibatımıza dayanıyor. Allah'ın bizdeki mevcudiyeti, hem de ruhumuz olarak şahdamarımızdan daha yakın olması, hayatın, ötesinin ve kendimizin aslına ulaşmamızı sağlıyor.
Ancak cevherin mevcut olması yetmiyor. O mevcut olanın ortaya çıkartılması, gizlenenin aşikâr hale gelmesi gerekiyor. Bunun yolunu da tasavvufun çizdiği geniş ama titiz ve hassas yolda görüyoruz. Öyle bir yol ki aşk, edep, nezaket, vefa, gayret ve samimiyetle döşeli. Yürümek isteyenlere ne mutlu...