Klinik tıp uygulamaları açısından hekim adayının en çok zorlandığı alan ruh sağlığı ve hastalıkları alanıdır. Hekim adayı, klinik eğitimine başlamadan önce insan tıbbı genelinde pek çok alana dair yaygınlığına ve derinliğine yüklü bilgiler edinir. Aslolan insan bedeni ve işlevleridir.
Sağlıklı halin hastalıklı hal ile kıyaslanabilmesi uygulamanın ön adımıdır. Sonrasında hekim adayından varsayımsal ve çıkarımsal düşünebilmesi istenir. Hasta ile karşılaşma öncesindeki bu hazırlık evrensel nitelikli tıp eğitiminin özdeki temelini oluşturur.
Hekim adayı organları zihninde görselleştirdiği zaman organ işlevlerini ve diğer organlarla ilişkisini daha kolay öğrenir. Örneğin kalbi birbiri üzerine yerleşmiş alt ve üst ikili odalardan oluşan dört odalı bir sistem olarak görselleştirirken mide çoğu kez bir çaydanlığa benzetilir.
Peki, ruh sağlığı ve hastalığı alanında neyi ne ile benzeştirmek gerekir? Soru neredeyse yanıtsızdır. Bu nedenle ruh hekimliği tababetten dışlanmak üzere "soyut" bulunur. Oysa dil, matematik, düşünme hep soyuttur. Anlamsız ve aptallık dolu olan bu niteleme "Ne, ne ile benzeştirilir?" sorusunun yanıtlanma değeri taşımamasından kaynaklanmaktadır.
Hekim yetiştirirken ilk anda onları bu anlamsız sorudan uzak tutmaya çalıştım. Bunun en etkili yolu ise insan-insana başlayacak ilişkinin nasıl mesleki bir etkileşime dönüşebileceğini anlamak, öğrenmekten geçmektedir. Ancak bu noktadan sonra uygulama gerçekleşebilir. Mesleksel doyum ancak bu noktadan sonra bir gerçeklik taşır.
Deneyimlerimden doğru ayağa kalkan bu klinik yol göstericinin her düzey meslektaşlarım için katkı sağlayacağına inanmak istiyorum.
Klinik tıp uygulamaları açısından hekim adayının en çok zorlandığı alan ruh sağlığı ve hastalıkları alanıdır. Hekim adayı, klinik eğitimine başlamadan önce insan tıbbı genelinde pek çok alana dair yaygınlığına ve derinliğine yüklü bilgiler edinir. Aslolan insan bedeni ve işlevleridir.
Sağlıklı halin hastalıklı hal ile kıyaslanabilmesi uygulamanın ön adımıdır. Sonrasında hekim adayından varsayımsal ve çıkarımsal düşünebilmesi istenir. Hasta ile karşılaşma öncesindeki bu hazırlık evrensel nitelikli tıp eğitiminin özdeki temelini oluşturur.
Hekim adayı organları zihninde görselleştirdiği zaman organ işlevlerini ve diğer organlarla ilişkisini daha kolay öğrenir. Örneğin kalbi birbiri üzerine yerleşmiş alt ve üst ikili odalardan oluşan dört odalı bir sistem olarak görselleştirirken mide çoğu kez bir çaydanlığa benzetilir.
Peki, ruh sağlığı ve hastalığı alanında neyi ne ile benzeştirmek gerekir? Soru neredeyse yanıtsızdır. Bu nedenle ruh hekimliği tababetten dışlanmak üzere "soyut" bulunur. Oysa dil, matematik, düşünme hep soyuttur. Anlamsız ve aptallık dolu olan bu niteleme "Ne, ne ile benzeştirilir?" sorusunun yanıtlanma değeri taşımamasından kaynaklanmaktadır.
Hekim yetiştirirken ilk anda onları bu anlamsız sorudan uzak tutmaya çalıştım. Bunun en etkili yolu ise insan-insana başlayacak ilişkinin nasıl mesleki bir etkileşime dönüşebileceğini anlamak, öğrenmekten geçmektedir. Ancak bu noktadan sonra uygulama gerçekleşebilir. Mesleksel doyum ancak bu noktadan sonra bir gerçeklik taşır.
Deneyimlerimden doğru ayağa kalkan bu klinik yol göstericinin her düzey meslektaşlarım için katkı sağlayacağına inanmak istiyorum.