Değerli okuyucu!
Pek az istisnasıyla umumiyetle her insan rüya görür, zira ilmen sabit olduğu üzere atlar develer bile rüya görürler. Rüya gören hemen herkes onun neye taalluk ettiğini merak eder ve bunu anlamak için sağa sola başvurmaktan geri kalmaz. Halbuki rüya bahsinde asıl bilinmesi gereken görülen rüyanın ta'birinden ziyade onun vasıfları itibarıyla görenin maneviyattaki derecesini anlamaya medar olan hususiyetidir.
Rüyanın ta'biri hususunda herkeste mevcud olan amik(derin) tecessüsten evvel bir kimseye lazım olan gördüğü rüyanın vasfı itibarıyla nefis mertebelerinin hangisinde bulunduğunu anlamasıdır. Zira yedi mertebesi olan nefsin ne durumda olduğunu anlamak için yegane vasıta görülen rüyalar olduğu halde muabbirlerin (ta'bircilerin) ekseri bu noktaya dikkat etmeyerek görülen rüyayı bir lisandan başka bir lisana tercüme yapar gibi açıklarlar.Gerçekte rüya ayrı bir dil gibidir.
Uzun uzun ta'bir kitaplarını karıştırmaktansa bu temel esaslara vukufiyetle rüyadan anlar hale gelmek mümkündür. Bununla beraber ta'birin büyük bir kısmının keşif olduğu hatırdan çıkarmayarak Nefis Mertebelerindeki terakki ölçüsünde ta'bire cür'et lazım geldiği hususunu tebaruz ettirmek isteriz...
Değerli okuyucu!
Pek az istisnasıyla umumiyetle her insan rüya görür, zira ilmen sabit olduğu üzere atlar develer bile rüya görürler. Rüya gören hemen herkes onun neye taalluk ettiğini merak eder ve bunu anlamak için sağa sola başvurmaktan geri kalmaz. Halbuki rüya bahsinde asıl bilinmesi gereken görülen rüyanın ta'birinden ziyade onun vasıfları itibarıyla görenin maneviyattaki derecesini anlamaya medar olan hususiyetidir.
Rüyanın ta'biri hususunda herkeste mevcud olan amik(derin) tecessüsten evvel bir kimseye lazım olan gördüğü rüyanın vasfı itibarıyla nefis mertebelerinin hangisinde bulunduğunu anlamasıdır. Zira yedi mertebesi olan nefsin ne durumda olduğunu anlamak için yegane vasıta görülen rüyalar olduğu halde muabbirlerin (ta'bircilerin) ekseri bu noktaya dikkat etmeyerek görülen rüyayı bir lisandan başka bir lisana tercüme yapar gibi açıklarlar.Gerçekte rüya ayrı bir dil gibidir.
Uzun uzun ta'bir kitaplarını karıştırmaktansa bu temel esaslara vukufiyetle rüyadan anlar hale gelmek mümkündür. Bununla beraber ta'birin büyük bir kısmının keşif olduğu hatırdan çıkarmayarak Nefis Mertebelerindeki terakki ölçüsünde ta'bire cür'et lazım geldiği hususunu tebaruz ettirmek isteriz...