Rüzgarla Gelen Kadın

Stok Kodu:
9786052963241
Boyut:
13.00x19.50
Sayfa Sayısı:
167
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
9786052963241
618720
Rüzgarla Gelen Kadın
Rüzgarla Gelen Kadın
15.00

Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Hiçbir hissediş, düşünüş, bakış, algılayış, seziş de öyle. Hatta bunların tersi de tesadüf değildir. Alışveriş yaptığımız market, yemek yediğimiz lokanta, su içtiğimiz çeşme, yürüdüğümüz kaldırım ve orada, yanlarından birer yabancı olarak geçip gittiğimiz insanlar… Tesadüf gibi görünen karşılaşmalar, yolu sorduğumuz herhangi biri, hafifçe çarptığımız bir insan… Bize gülümseyen küçük bir çocuk, önümüzden aniden uçuveren bir kuş, gün boyu yaşadığımız en basit bir olay bile herhangi bir zihinsel, fiziksel ya da ruhsal olayın tetikleyicisi olur.

Bazen hiç hesapta olmayan durumların içine çekiliveririz. Hayal bile etmediğimiz olayları yaşar buluruz kendimizi. Bir karga çığlığı, bir satıcı haykırışı alır götürür bizi gerilere, yıllarca uzaklara. Hem öğretmen hem de öğrenciyizdir her ilişkinin içinde. İçinde doğduğumuz aile, gittiğimiz okullar, sıra arkadaşımız, sevgilimiz, eşimiz, çocuğumuz...

Her ilişki, farklı bir yönümüzün aynasıdır ve bizler de onlar için birer aynayız. Farklılığımız yükseldikçe, durumları ve ilişkileri yaşarken kendimizi ve yaşanılanları gözlemlemeye başlarız. Ve eğer yaşadıklarımıza yüksek idrakle bakabilmeyi başarırsak, o ilişki ya da durumu ne için yaşadığımızı kavrarız ve bakmadan yolumuza devam ederiz. Bazen insanların hayatına katalizör olarak gireriz. Onların hayatlarında değiştirmesi gereken durumun düğmesine basar, sessizce çekiliriz ve yüksek farkındalık içinde kalırsak, yaşanılan durumdan etkilenmeden, arkamıza bakmadan yolumuza devam ederiz. En büyük düşmanımız, en iyi dostumuzdur. Çünkü o bizdeki en büyük değişime neden olur.

Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Hiçbir hissediş, düşünüş, bakış, algılayış, seziş de öyle. Hatta bunların tersi de tesadüf değildir. Alışveriş yaptığımız market, yemek yediğimiz lokanta, su içtiğimiz çeşme, yürüdüğümüz kaldırım ve orada, yanlarından birer yabancı olarak geçip gittiğimiz insanlar… Tesadüf gibi görünen karşılaşmalar, yolu sorduğumuz herhangi biri, hafifçe çarptığımız bir insan… Bize gülümseyen küçük bir çocuk, önümüzden aniden uçuveren bir kuş, gün boyu yaşadığımız en basit bir olay bile herhangi bir zihinsel, fiziksel ya da ruhsal olayın tetikleyicisi olur.

Bazen hiç hesapta olmayan durumların içine çekiliveririz. Hayal bile etmediğimiz olayları yaşar buluruz kendimizi. Bir karga çığlığı, bir satıcı haykırışı alır götürür bizi gerilere, yıllarca uzaklara. Hem öğretmen hem de öğrenciyizdir her ilişkinin içinde. İçinde doğduğumuz aile, gittiğimiz okullar, sıra arkadaşımız, sevgilimiz, eşimiz, çocuğumuz...

Her ilişki, farklı bir yönümüzün aynasıdır ve bizler de onlar için birer aynayız. Farklılığımız yükseldikçe, durumları ve ilişkileri yaşarken kendimizi ve yaşanılanları gözlemlemeye başlarız. Ve eğer yaşadıklarımıza yüksek idrakle bakabilmeyi başarırsak, o ilişki ya da durumu ne için yaşadığımızı kavrarız ve bakmadan yolumuza devam ederiz. Bazen insanların hayatına katalizör olarak gireriz. Onların hayatlarında değiştirmesi gereken durumun düğmesine basar, sessizce çekiliriz ve yüksek farkındalık içinde kalırsak, yaşanılan durumdan etkilenmeden, arkamıza bakmadan yolumuza devam ederiz. En büyük düşmanımız, en iyi dostumuzdur. Çünkü o bizdeki en büyük değişime neden olur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat