9789753385480
525635
https://www.kitapvekahve.com/sabahattin-eyuboglu-ve-turk-siiri
Sabahattin Eyuboğlu ve Türk Şiiri
12.00
Sabahattin Eyuboğlu şiire "ferdi-estetik" ve "sosyal-milli" değerler açısından yaklaşır.
Eyuboğlu, şiire "ferdi-estetik" değerler açısından yaklaşırken Haşim, Yahya Kemal ve Tanpınar'dan süzülüp gelen anlayış paralelinde, hatta yer yer sözkonusu anlayışın devamı sayılabilecek değerlendirmelerde bulunur.
"Sosyal-milli" değerler açısından ise ikinci Meşrutiyet sonrası ortaya çıkan bir bakıma Cumhuriyet devri edebiyat ve şiirimizi hazırlayan görüşler doğrultusunda açıklamalarda bulunur, şiiri, toplum ve yaşanan hayatın gerçekliğiyle ilgisi ve onu kendi dilinde ifade etmesi bakımından değerlendirir.
Eyuboğlu, yeni Türk şiirinin divan edebiyatı, batı edebiyatı ve halk edebiyatı olmak üzere üç temel kaynaktan beslenmek suretiyle yaratılabileceğini; zamanın şartlarına göre bu kaynaklardan daima yararlanılması gerektiğini düşünür. Türk rönesansının ancak Türk realitesinin batılı; akılcı, bilimsel bir dikkatle incelenmesi, işlenmesi ve Türkçe ifade edilmesi ile gerçekleşebileceğine işaret eder. Bunda en büyük görevin de sanat ve edebiyat adamlarına düştüğünü belirtir.
Sabahattin Eyuboğlu şiire "ferdi-estetik" ve "sosyal-milli" değerler açısından yaklaşır.
Eyuboğlu, şiire "ferdi-estetik" değerler açısından yaklaşırken Haşim, Yahya Kemal ve Tanpınar'dan süzülüp gelen anlayış paralelinde, hatta yer yer sözkonusu anlayışın devamı sayılabilecek değerlendirmelerde bulunur.
"Sosyal-milli" değerler açısından ise ikinci Meşrutiyet sonrası ortaya çıkan bir bakıma Cumhuriyet devri edebiyat ve şiirimizi hazırlayan görüşler doğrultusunda açıklamalarda bulunur, şiiri, toplum ve yaşanan hayatın gerçekliğiyle ilgisi ve onu kendi dilinde ifade etmesi bakımından değerlendirir.
Eyuboğlu, yeni Türk şiirinin divan edebiyatı, batı edebiyatı ve halk edebiyatı olmak üzere üç temel kaynaktan beslenmek suretiyle yaratılabileceğini; zamanın şartlarına göre bu kaynaklardan daima yararlanılması gerektiğini düşünür. Türk rönesansının ancak Türk realitesinin batılı; akılcı, bilimsel bir dikkatle incelenmesi, işlenmesi ve Türkçe ifade edilmesi ile gerçekleşebileceğine işaret eder. Bunda en büyük görevin de sanat ve edebiyat adamlarına düştüğünü belirtir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.