Sadık Bey

Stok Kodu:
9789750732973
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
168
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789750732973
583642
Sadık Bey
Sadık Bey
15.00

Sadık Bey, ellili yaşların sonlarında, büyük bir şirketin küçük hissedarı, boşanmış, bir kız çocuk ve bir torun sahibi...

Sadık Bey ertelediklerinin yerine koyduklarıyla yaşıyor ve özellikle anılması gereken bir sorunu da yok. Enikonu yolunda bir yaşam.

Ama Sadık Bey bir gün, değişirken farkına bile varmadığı şeyleri kurcalamaya kalkıyor...
Usta yazar Pınar Kür son kitabı Sadık Bey'le okurlarına sadece bir roman değil, her gün çeşitli benzerleriyle karşılaştıkları orta halli, orta sınıflı ve orta yaşlı efendi insanların karanlık dünyalarını da sunuyor.

"Merdivenleri ağır ağır çıkıyordu. Ve şiiri kendi kendine mırıldanıyordu: Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden... Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak... Olmayacak... Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak. Başını kaldırıp yukarı baktı. Yaşadığı apartmanın dar merdivenlerinin tepesinde sema falan yoktu – ya da işte görünmüyordu. Şiirin gerisini hatırlayamadı. Epey uzun sürdü beşinci kata varması. Daireyi gençliğinde alıyorsun, merdiven, yokuş gibi şeyleri tehditkâr bulmadığın yıllarda... Sonra günü geldiğinde... soluk soluğa kalıyorsun."

Sadık Bey, ellili yaşların sonlarında, büyük bir şirketin küçük hissedarı, boşanmış, bir kız çocuk ve bir torun sahibi...

Sadık Bey ertelediklerinin yerine koyduklarıyla yaşıyor ve özellikle anılması gereken bir sorunu da yok. Enikonu yolunda bir yaşam.

Ama Sadık Bey bir gün, değişirken farkına bile varmadığı şeyleri kurcalamaya kalkıyor...
Usta yazar Pınar Kür son kitabı Sadık Bey'le okurlarına sadece bir roman değil, her gün çeşitli benzerleriyle karşılaştıkları orta halli, orta sınıflı ve orta yaşlı efendi insanların karanlık dünyalarını da sunuyor.

"Merdivenleri ağır ağır çıkıyordu. Ve şiiri kendi kendine mırıldanıyordu: Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden... Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak... Olmayacak... Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak. Başını kaldırıp yukarı baktı. Yaşadığı apartmanın dar merdivenlerinin tepesinde sema falan yoktu – ya da işte görünmüyordu. Şiirin gerisini hatırlayamadı. Epey uzun sürdü beşinci kata varması. Daireyi gençliğinde alıyorsun, merdiven, yokuş gibi şeyleri tehditkâr bulmadığın yıllarda... Sonra günü geldiğinde... soluk soluğa kalıyorsun."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat