Elinizde tuttuğunuz kitap, bugün Güney Azerbaycan'daki “ Farslaştırma “ başka bir deyişle, asimile etme politikalarının ne zaman ve nasıl başladığını anlatan bir kitaptır. Farsların, devletin içini nasıl oydukları ve Safevi Türk devletini, hangi metotlarla Fars devleti şekline getirdiklerini gözler önüne sermektedir. Safevi devleti, bir Türk devletidir, aynı Selçukluların, Osmanlıların olduğu gibi… Bu devlet nasıl Fars devleti yapılmak istenmiştir? Bu Farslılaştırma politikası nasıl başlamıştır? Bu soruların cevabını bulacağınız bu kitap, eminim ki, bilinmeyen bir konuyu anlattığı için sizlerin ilgisini çekecektir.
Mehmet Akif merhum “ Ders alınsaydı hiç, Tekerrür eder miydi tarih “ diyor. Yaşananlardan ders alınmadığı müddetçe tekerrürün devam edeceği yadsınamaz bir gerçektir.
Safevi Türklerinin yaşamları, sosyal hayatları, din ve inanışları, Safevi devletini var eden Türk boyları ve devlet üzerindeki etkileri ile devlete verdikleri değer kitabın neredeyse ana konusu gibi… Hele boylar arası mücadelenin, devleti ne hallere düşürdüğü, birlik ve beraberliğin olmadığı yerde, yıkımın kaçınılmaz olduğu açık ve net bir biçimde ortaya konmuştur.
Şah Hanımı ve Büyücü, Azerbaycan tarih ve edebiyatının son dönemde ortaya çıkardığı en verimli ve en önemli yazarlarından biri olan Yunus Oğuz'un eseridir. Daha önce, Nadir şah, Tahmasib Şah, Emir Timur, Attila, Sultan Alparslan gibi tarihi şahsiyetleri belgesel roman gibi yazan Yunus Oğuz, Eski Türkler ve Gumilev'in Eleştirisi, Türk Tarihine Yeni Bir Bakış, Anadolu ve Azerbaycan Türkler gibi bilimsel eserlerin de yazarıdır. Eserlerinden bir çoğu, Rusça, İngilizce, Türkiye Türkçesi, Özbek ve Kırgız Türkçelerine de çevrilmiştir. Türkçe'ye vukufu tam olan Yunus Oğuz, akıcı üslûbu ile kolay okunan bir yazardır. Şah Hanımı ve Büyücü eseri, aynı anda, Londra, Moskova ve İstanbul'da basılmıştır.
Elinizde tuttuğunuz kitap, bugün Güney Azerbaycan'daki “ Farslaştırma “ başka bir deyişle, asimile etme politikalarının ne zaman ve nasıl başladığını anlatan bir kitaptır. Farsların, devletin içini nasıl oydukları ve Safevi Türk devletini, hangi metotlarla Fars devleti şekline getirdiklerini gözler önüne sermektedir. Safevi devleti, bir Türk devletidir, aynı Selçukluların, Osmanlıların olduğu gibi… Bu devlet nasıl Fars devleti yapılmak istenmiştir? Bu Farslılaştırma politikası nasıl başlamıştır? Bu soruların cevabını bulacağınız bu kitap, eminim ki, bilinmeyen bir konuyu anlattığı için sizlerin ilgisini çekecektir.
Mehmet Akif merhum “ Ders alınsaydı hiç, Tekerrür eder miydi tarih “ diyor. Yaşananlardan ders alınmadığı müddetçe tekerrürün devam edeceği yadsınamaz bir gerçektir.
Safevi Türklerinin yaşamları, sosyal hayatları, din ve inanışları, Safevi devletini var eden Türk boyları ve devlet üzerindeki etkileri ile devlete verdikleri değer kitabın neredeyse ana konusu gibi… Hele boylar arası mücadelenin, devleti ne hallere düşürdüğü, birlik ve beraberliğin olmadığı yerde, yıkımın kaçınılmaz olduğu açık ve net bir biçimde ortaya konmuştur.
Şah Hanımı ve Büyücü, Azerbaycan tarih ve edebiyatının son dönemde ortaya çıkardığı en verimli ve en önemli yazarlarından biri olan Yunus Oğuz'un eseridir. Daha önce, Nadir şah, Tahmasib Şah, Emir Timur, Attila, Sultan Alparslan gibi tarihi şahsiyetleri belgesel roman gibi yazan Yunus Oğuz, Eski Türkler ve Gumilev'in Eleştirisi, Türk Tarihine Yeni Bir Bakış, Anadolu ve Azerbaycan Türkler gibi bilimsel eserlerin de yazarıdır. Eserlerinden bir çoğu, Rusça, İngilizce, Türkiye Türkçesi, Özbek ve Kırgız Türkçelerine de çevrilmiştir. Türkçe'ye vukufu tam olan Yunus Oğuz, akıcı üslûbu ile kolay okunan bir yazardır. Şah Hanımı ve Büyücü eseri, aynı anda, Londra, Moskova ve İstanbul'da basılmıştır.