Allah'ı sevmek, O'nun peygamberlerini sevmek ve özel olarak da kendi Peygamberimiz Hz. Muhammed'i (s.a.s.) sevmek, bizim hem dini ve hem de insani bir görevimiz ve borcumuzdur. Bir ayet-i kerimede: “De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana tabi olun ki, Allah da sizi sevsin” buyrulmuştur. Şu halde biz, Hz. Muhammed'e tabi isek, Allah bizi seviyor ve biz de Allah'ı seviyoruz demektir. Hz. Peygamber'i sevmek, onu anlamak, ona tabi olmak ve onun yolundan gitmek demektir.
İnsanlar gerçek kurtuluşa erişmek istiyorsa, örneklerini ve rehberlerini iyi belirleyip ona göre hayatlarına yön vermelidirler.
Hz. Peygamber'in bize getirdiği evrensel mesaj Kur'an'a baktığımızda, Kur'an'ın bize en güzel örnek ve rehber olarak Hz. Muhammed'i (s.a.s.) takdim ettiğini görüyoruz. Nitekim Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:
“Allah'ın Rasulü'nde sizin için, Allah'a ve ahret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için, güzel bir örnek vardır.”
"İyi bilinmelidir ki O, sadece kuru bir örnek değil, her emri yerine getirilmesi ve her davranışı benimsenip hayata yansıtılması gereken bir rehberdir.
Yüce Allah buyuruyor ki:
"Rasul size neyi verdiyse, onu alın. Neden men ettiyse ondan da sakının."
Zaten O'nun sözleri ve davranışları kendinden değil, Yüce Allah'tandır. O halde bizim bu örnek ve rehberi çok iyi tanımaya ve anlamaya ihtiyacımız vardır. Eğer bu çağda O'nu iyi tanıyıp, anlayabilir ve O'nu örnek edinirsek, O bizi gerçek kurtuluşa ulaştıracaktır.
İşte elinizdeki kitap, konulan bölümlere ayırma, bilgileri sahih ve sağlam kaynaklardan sunma, okuyucuyu çok ilgilendirmeyen senet ve rivayetleri almama gibi özellikleriyle Hz. Muhammed'i (s.a.s.) tanımamızı sağlayacak, akıcı bir üslupla yazılmış ve tercüme edilmiş, çok önemli bir kaynaktır.
Ey Şanlı Nebi!
Göz seni görmeli, ağız seni söylemeli
Hafıza seni anmak ödevinde mi?
Salat, selam ve övgüler sana olsun, ey Nebi!
Allah'ı sevmek, O'nun peygamberlerini sevmek ve özel olarak da kendi Peygamberimiz Hz. Muhammed'i (s.a.s.) sevmek, bizim hem dini ve hem de insani bir görevimiz ve borcumuzdur. Bir ayet-i kerimede: “De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana tabi olun ki, Allah da sizi sevsin” buyrulmuştur. Şu halde biz, Hz. Muhammed'e tabi isek, Allah bizi seviyor ve biz de Allah'ı seviyoruz demektir. Hz. Peygamber'i sevmek, onu anlamak, ona tabi olmak ve onun yolundan gitmek demektir.
İnsanlar gerçek kurtuluşa erişmek istiyorsa, örneklerini ve rehberlerini iyi belirleyip ona göre hayatlarına yön vermelidirler.
Hz. Peygamber'in bize getirdiği evrensel mesaj Kur'an'a baktığımızda, Kur'an'ın bize en güzel örnek ve rehber olarak Hz. Muhammed'i (s.a.s.) takdim ettiğini görüyoruz. Nitekim Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:
“Allah'ın Rasulü'nde sizin için, Allah'a ve ahret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için, güzel bir örnek vardır.”
"İyi bilinmelidir ki O, sadece kuru bir örnek değil, her emri yerine getirilmesi ve her davranışı benimsenip hayata yansıtılması gereken bir rehberdir.
Yüce Allah buyuruyor ki:
"Rasul size neyi verdiyse, onu alın. Neden men ettiyse ondan da sakının."
Zaten O'nun sözleri ve davranışları kendinden değil, Yüce Allah'tandır. O halde bizim bu örnek ve rehberi çok iyi tanımaya ve anlamaya ihtiyacımız vardır. Eğer bu çağda O'nu iyi tanıyıp, anlayabilir ve O'nu örnek edinirsek, O bizi gerçek kurtuluşa ulaştıracaktır.
İşte elinizdeki kitap, konulan bölümlere ayırma, bilgileri sahih ve sağlam kaynaklardan sunma, okuyucuyu çok ilgilendirmeyen senet ve rivayetleri almama gibi özellikleriyle Hz. Muhammed'i (s.a.s.) tanımamızı sağlayacak, akıcı bir üslupla yazılmış ve tercüme edilmiş, çok önemli bir kaynaktır.
Ey Şanlı Nebi!
Göz seni görmeli, ağız seni söylemeli
Hafıza seni anmak ödevinde mi?
Salat, selam ve övgüler sana olsun, ey Nebi!
