Can Kartoğlu'nun su gibi akan, tertemiz bir Türkçe'yle, sade bir derinlikle, bağırmadan ve küçük harflerle yazdığı Sahanda Yumurta'nın içinde on hikaye var. Can Kartoğlu içinden kırılmış, onarılamayan, trajedileri ile isimsizleştirilmiş bir gençliğin hikayesini, saf, dokunulmamış çocukluk hikayeleriyle hemhal edip okura aynı tabakta sunuyor. Kapak tasarımını Kemal Gökhan'ın yaptığı kulpları kelepçeli Sahanda Yumurta'da kan, şiddet yok! Can Kartoğlu'nun klişelerin çok dışındaki Sahanda Yumurta hikayeleri, hafıza dosyamıza eklenecek, yüreklerimize kazınacak, bugünü geçmişten; 12 Eylül karanlığından gösterecek. Dikkat! Kahraman içermez.
Can Kartoğlu'nun su gibi akan, tertemiz bir Türkçe'yle, sade bir derinlikle, bağırmadan ve küçük harflerle yazdığı Sahanda Yumurta'nın içinde on hikaye var. Can Kartoğlu içinden kırılmış, onarılamayan, trajedileri ile isimsizleştirilmiş bir gençliğin hikayesini, saf, dokunulmamış çocukluk hikayeleriyle hemhal edip okura aynı tabakta sunuyor. Kapak tasarımını Kemal Gökhan'ın yaptığı kulpları kelepçeli Sahanda Yumurta'da kan, şiddet yok! Can Kartoğlu'nun klişelerin çok dışındaki Sahanda Yumurta hikayeleri, hafıza dosyamıza eklenecek, yüreklerimize kazınacak, bugünü geçmişten; 12 Eylül karanlığından gösterecek. Dikkat! Kahraman içermez.