Sevim Burak, yayımlandığında büyük tartışmalar yaratan ve yılın edebiyat olayı sayılan Yanık Saraylar'dan (1965) sonra sessiz kaldı. Bu sessizliğin ardından Sahibinin Sesi ve Afrika Dansı geldi. 'Diyebilirik ki bütün ömrümü geri dönüş yolunda harcadım. Ben, büyük hastalıklar, hainlikler, insanı çılgına döndüren hadiselerle hiç karşılaşmadım... Şu ölüm bile hakiki ölüm değildi. Geri dönme emriydi. Anlıyorsunuz ya emri yerine getirmekti... Tabii, dönüş yolunlda, her şey güzel göründü bana, geriye dönarken arkada kalan yollar, hayat, insanlar, bambaşka güzel göründü bana. Siz geride kalanlar, siz Bilal Bey ne yaptınız? (Öfkelenerek) Vatan yerine milli hisler, tarih yerine müze, broşür, harf yerine resmi geçit, fener alayı, ölüm yerine saygı duruşu... Mütevazı vatandaş.'
Sevim Burak, yayımlandığında büyük tartışmalar yaratan ve yılın edebiyat olayı sayılan Yanık Saraylar'dan (1965) sonra sessiz kaldı. Bu sessizliğin ardından Sahibinin Sesi ve Afrika Dansı geldi. 'Diyebilirik ki bütün ömrümü geri dönüş yolunda harcadım. Ben, büyük hastalıklar, hainlikler, insanı çılgına döndüren hadiselerle hiç karşılaşmadım... Şu ölüm bile hakiki ölüm değildi. Geri dönme emriydi. Anlıyorsunuz ya emri yerine getirmekti... Tabii, dönüş yolunlda, her şey güzel göründü bana, geriye dönarken arkada kalan yollar, hayat, insanlar, bambaşka güzel göründü bana. Siz geride kalanlar, siz Bilal Bey ne yaptınız? (Öfkelenerek) Vatan yerine milli hisler, tarih yerine müze, broşür, harf yerine resmi geçit, fener alayı, ölüm yerine saygı duruşu... Mütevazı vatandaş.'