Sahnede Ölüm

Stok Kodu:
9786054764617
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
471
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-10
Çeviren:
İlknur Özdemir
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Der Klavierstimmer
9786054764617
383222
Sahnede Ölüm
Sahnede Ölüm
25.00

"Altı yıl önce o gün, yatağın kenarındaki varlığını hissedince nasıl uyandığımı asla unutamam. Beni uyandıran, yatağın kenarına oturman değildi. Yakınlığındı, bakışındı ve o çok hafif, belli belirsiz sabun ve parfüm kokusuydu. Kısacık bir an yanıma gelmek istediğini sandım ve kollarımı sana doğru uzatmaya hazırlandım. Ama sonra şafak vaktinin solgun ışığında üzerinde yol kıyafeti olduğunu gördüm... Ellerin kucağında dimdik oturuyordun. Bu duruşunda insanı korkutan bir kesinlik vardı, bakışlarındaki kararlılık hiçbir itiraza yer bırakmıyordu. "Adieu" demekle yetindin. Yumruk yemiş gibi kendimi tekrar yastığa bıraktım. Gözyaşlarımı gördüğünde kararlılığın bir an sarsılmış gibi geldi bana, iradene yeniden kavuşmak için gözlerini kapadın. Gözlerini açmadan ansızın üzerime eğildin, alnımdan öptün."

Lizbon'a Gece Treni'nin yazarından insan ilişkilerinin bilinmezliğine dair derinlikli, çok katmanlı bir roman. Tanınmış bir piyano akortçusunun ikiz çocukları olan Patrice ile Patricia'yı, taşıyamayacakları kadar ağır bir sır birbirine bağlamaktadır. Birbirleriyle görüşmedikleri altı yıldan sonra ailede yaşanan korkunç bir olay onları zorunlu olarak yeniden bir araya getirir. Bu olayla birlikte kendileriyle ilgili başka sırlar da peş peşe açığa çıkacak, yolları altı yıl önce ayrılan iki kardeş anneleriyle babalarını ne kadar az tanıdıklarını anlayacaklardır.

"Altı yıl önce o gün, yatağın kenarındaki varlığını hissedince nasıl uyandığımı asla unutamam. Beni uyandıran, yatağın kenarına oturman değildi. Yakınlığındı, bakışındı ve o çok hafif, belli belirsiz sabun ve parfüm kokusuydu. Kısacık bir an yanıma gelmek istediğini sandım ve kollarımı sana doğru uzatmaya hazırlandım. Ama sonra şafak vaktinin solgun ışığında üzerinde yol kıyafeti olduğunu gördüm... Ellerin kucağında dimdik oturuyordun. Bu duruşunda insanı korkutan bir kesinlik vardı, bakışlarındaki kararlılık hiçbir itiraza yer bırakmıyordu. "Adieu" demekle yetindin. Yumruk yemiş gibi kendimi tekrar yastığa bıraktım. Gözyaşlarımı gördüğünde kararlılığın bir an sarsılmış gibi geldi bana, iradene yeniden kavuşmak için gözlerini kapadın. Gözlerini açmadan ansızın üzerime eğildin, alnımdan öptün."

Lizbon'a Gece Treni'nin yazarından insan ilişkilerinin bilinmezliğine dair derinlikli, çok katmanlı bir roman. Tanınmış bir piyano akortçusunun ikiz çocukları olan Patrice ile Patricia'yı, taşıyamayacakları kadar ağır bir sır birbirine bağlamaktadır. Birbirleriyle görüşmedikleri altı yıldan sonra ailede yaşanan korkunç bir olay onları zorunlu olarak yeniden bir araya getirir. Bu olayla birlikte kendileriyle ilgili başka sırlar da peş peşe açığa çıkacak, yolları altı yıl önce ayrılan iki kardeş anneleriyle babalarını ne kadar az tanıdıklarını anlayacaklardır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat