Sahte Peygamberin Vaaz Kitabı

Stok Kodu:
9789753431217
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
310
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1996-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789753431217
372846
Sahte Peygamberin Vaaz Kitabı
Sahte Peygamberin Vaaz Kitabı
2.50
"İnsanlar seller halinde sahte peygamberin konuştuğu tepenin yamacına birikmişti. Ağızlarını her açtıklarında mutlaka kötü bir laf ya da tehdit çıkmış öteki vaizler sahte peygambere uzaktan hınçla bakıyor, onu helak etmenin yollarını arıyorlardı. Böylece kendilerine kalan son zeka kırıntısını da bu uğunda sonuna kadar tükettikleri halde hiçbir şey bulamadıklarından daha çok hırslalndılar. 'O zaman' diyorlardı, 'Hiç olmazsa ettiiğimiz tehditler bir işe yarar.' Böylece sıkılıp dururlarken, sahte peygamber konuştukça daha çok çileden çıkıyorlardı. Üç dinin büyükleri bir araya geldi. Hepsi de çok saygıdeğer olan bu insanlar çok ulvi bir konuyu aralarında tartışmaya başladılar. İlk öneri öteki dinin büyüklerinde öfke yarattı. 'O zaman' dediler. 'Haçın sahipliği tartışma konusu olur. Onca yıldan sonra o sembolü kimselere kaptırmaya niyetimiz yok.' Kendilerini başka herkesten daha akıllı sayan öteki din sahipmedi, 'Ne şekilde öldürürsek, öldürelim aynı sonucu verecektir' dediler; 'Bizim için fark etmez.' Böyle çekişip dururlarken, halkın dışarda bir nehrin akması gibi sahte peygamberin arkasından gittiğini görünce büsbütün umutsuzluğa kapıldılar. 'Artık ölümsüz oldu bu adam, öldürmek ne işe yarar. En iyisi durup bir hata yapmasını bekleyelim. Mutlaka yapacaktır. Hangisi yapmadı ki?'
"İnsanlar seller halinde sahte peygamberin konuştuğu tepenin yamacına birikmişti. Ağızlarını her açtıklarında mutlaka kötü bir laf ya da tehdit çıkmış öteki vaizler sahte peygambere uzaktan hınçla bakıyor, onu helak etmenin yollarını arıyorlardı. Böylece kendilerine kalan son zeka kırıntısını da bu uğunda sonuna kadar tükettikleri halde hiçbir şey bulamadıklarından daha çok hırslalndılar. 'O zaman' diyorlardı, 'Hiç olmazsa ettiiğimiz tehditler bir işe yarar.' Böylece sıkılıp dururlarken, sahte peygamber konuştukça daha çok çileden çıkıyorlardı. Üç dinin büyükleri bir araya geldi. Hepsi de çok saygıdeğer olan bu insanlar çok ulvi bir konuyu aralarında tartışmaya başladılar. İlk öneri öteki dinin büyüklerinde öfke yarattı. 'O zaman' dediler. 'Haçın sahipliği tartışma konusu olur. Onca yıldan sonra o sembolü kimselere kaptırmaya niyetimiz yok.' Kendilerini başka herkesten daha akıllı sayan öteki din sahipmedi, 'Ne şekilde öldürürsek, öldürelim aynı sonucu verecektir' dediler; 'Bizim için fark etmez.' Böyle çekişip dururlarken, halkın dışarda bir nehrin akması gibi sahte peygamberin arkasından gittiğini görünce büsbütün umutsuzluğa kapıldılar. 'Artık ölümsüz oldu bu adam, öldürmek ne işe yarar. En iyisi durup bir hata yapmasını bekleyelim. Mutlaka yapacaktır. Hangisi yapmadı ki?'
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat