Şair Evlenmesi oyunu, alafranga davranışları ve kıyafetiyle mahallelinin pek de hoşuna gitmeyen Müştak Bey adında yoksul fakat ileri görüşlü bir şairin sevip istediği genç ve güzel Kumru Hanım yerine onun huysuz ve yaşlı ablası Sakine Hanım’la evlenmeye mecbur edilmesini konu edinir. Bu küçük entrika etrafında çöpçüsünden bekçisine, imamından yenge hanımına bütün mahalle halkı bir araya gelir. Şinasi, çağdaş bir edebiyatta tiyatro türünün gerekliliğini anlamış, Şair Evlenmesi’ni yazarak Türk tiyatrosunun da ilk yapıtını ortaya koymuştur.
Şinasi (1826-1871) İstanbul’da doğan İbrahim Şinasi, ilk eğitimini mahalle mektebinde alır, 19 yaşında devlet tarafından Paris’e öğrenime gönderilir. Burada maliye okurken, bir yandan da edebiyat ve dilbilimle ilgili araştırmalar yapar, Batı edebiyatını yakından takip etme olanağı bulur. İstanbul’a döndüğünde önce Tercüman-ı Ahval’ i (Agâh Efendi’yle), ardından fikir hayatımızda önemli yeri olan Tasvir-i Efkâr gazetelerini çıkarır. Tasvir-i Efkâr ’ı Namık Kemal’e devrederek ikinci kez Paris’e gider. Orada sürdürdüğü dil çalışmalarının sonucunda kapsamlı bir Türkçe sözlük yazmaya başlar ancak tamamlayamaz. İstanbul’a döndüğünde Tasvir-i Efkâr ’ı yeniden çıkarır, matbaasında yeni teknikler kullanarak kitaplar bastırır. Tanzimat’la başlayan Batılılaşma hareketine dil, edebiyat ve fikir yaşamına getirdiği yeniliklerle öncülük eden Şinasi, kalemini millet, hürriyet ve yenilik fikirlerini yaygınlaştırmak için kullanır. İlk bağımsız Türk gazetesini kurup burada ilk Türkçe tiyatro eserini yayımlamış, Fransız şiirinden çevirilerini Türkçede ilk olarak kitaplaştırıp, kendi şiiriyle de gerek biçim gerek tema bakımından büyük farklar yaratmıştır. Atasözlerini derlediği Durub-ı Emsal-i Osmaniye, gazete yazıları, eserleri onun edebiyatımıza, Türkçeye ve kültürel hayatımıza önemli katkılarındandır.
Şair Evlenmesi oyunu, alafranga davranışları ve kıyafetiyle mahallelinin pek de hoşuna gitmeyen Müştak Bey adında yoksul fakat ileri görüşlü bir şairin sevip istediği genç ve güzel Kumru Hanım yerine onun huysuz ve yaşlı ablası Sakine Hanım’la evlenmeye mecbur edilmesini konu edinir. Bu küçük entrika etrafında çöpçüsünden bekçisine, imamından yenge hanımına bütün mahalle halkı bir araya gelir. Şinasi, çağdaş bir edebiyatta tiyatro türünün gerekliliğini anlamış, Şair Evlenmesi’ni yazarak Türk tiyatrosunun da ilk yapıtını ortaya koymuştur.
Şinasi (1826-1871) İstanbul’da doğan İbrahim Şinasi, ilk eğitimini mahalle mektebinde alır, 19 yaşında devlet tarafından Paris’e öğrenime gönderilir. Burada maliye okurken, bir yandan da edebiyat ve dilbilimle ilgili araştırmalar yapar, Batı edebiyatını yakından takip etme olanağı bulur. İstanbul’a döndüğünde önce Tercüman-ı Ahval’ i (Agâh Efendi’yle), ardından fikir hayatımızda önemli yeri olan Tasvir-i Efkâr gazetelerini çıkarır. Tasvir-i Efkâr ’ı Namık Kemal’e devrederek ikinci kez Paris’e gider. Orada sürdürdüğü dil çalışmalarının sonucunda kapsamlı bir Türkçe sözlük yazmaya başlar ancak tamamlayamaz. İstanbul’a döndüğünde Tasvir-i Efkâr ’ı yeniden çıkarır, matbaasında yeni teknikler kullanarak kitaplar bastırır. Tanzimat’la başlayan Batılılaşma hareketine dil, edebiyat ve fikir yaşamına getirdiği yeniliklerle öncülük eden Şinasi, kalemini millet, hürriyet ve yenilik fikirlerini yaygınlaştırmak için kullanır. İlk bağımsız Türk gazetesini kurup burada ilk Türkçe tiyatro eserini yayımlamış, Fransız şiirinden çevirilerini Türkçede ilk olarak kitaplaştırıp, kendi şiiriyle de gerek biçim gerek tema bakımından büyük farklar yaratmıştır. Atasözlerini derlediği Durub-ı Emsal-i Osmaniye, gazete yazıları, eserleri onun edebiyatımıza, Türkçeye ve kültürel hayatımıza önemli katkılarındandır.