İkinci Dünya Savaşı'nın gölgesinde Gürcistan'da Ermeni, Yahudi, Gürcü ve Türk, farklı etnik aidiyeti olan insanların yaşadığı Ahıska'da, küçük Ömer ve Nika'nın dostlukları merkezinde yepyeni olaylar gelişir. Bu dostluklar yüz binden fazla insanın bir gecede silahlı askerler tarafından köylerinden alınıp yük vagonlarıyla Orta Asya'ya sürgün edilmeleriyle trajik bir şekilde kesintiye uğrar. 40 gün süren ölüm yolculuğu sırasında otuz bin kadar insan açlık, soğuk ve hastalıkltan hayatını kaybetmiştir. Salkım Söğütlerin Gölgesi'nde yalnızca dostluk, savaş ve sürgünü değil, insanların ömürlerin verdikleri idealleriyle hesaplaşmalarının bir serencamını gün yüzüne çıkarıyor. Bu romanda Fırat Sunel'in ince üslubuyla Kafdağı'ndan Bolşevik İhtilali'nin ateşlendiği Petrograd'a, Rus İç Savaşından Svanetya'ya kadar Kafkasya'ın ve bölge coğrafyasının renkli ve çelişkilerle dolu kendine özgü masalsı yaşamını ve yarım kalan aşklarını bulacaksınız.
İkinci Dünya Savaşı'nın gölgesinde Gürcistan'da Ermeni, Yahudi, Gürcü ve Türk, farklı etnik aidiyeti olan insanların yaşadığı Ahıska'da, küçük Ömer ve Nika'nın dostlukları merkezinde yepyeni olaylar gelişir. Bu dostluklar yüz binden fazla insanın bir gecede silahlı askerler tarafından köylerinden alınıp yük vagonlarıyla Orta Asya'ya sürgün edilmeleriyle trajik bir şekilde kesintiye uğrar. 40 gün süren ölüm yolculuğu sırasında otuz bin kadar insan açlık, soğuk ve hastalıkltan hayatını kaybetmiştir. Salkım Söğütlerin Gölgesi'nde yalnızca dostluk, savaş ve sürgünü değil, insanların ömürlerin verdikleri idealleriyle hesaplaşmalarının bir serencamını gün yüzüne çıkarıyor. Bu romanda Fırat Sunel'in ince üslubuyla Kafdağı'ndan Bolşevik İhtilali'nin ateşlendiği Petrograd'a, Rus İç Savaşından Svanetya'ya kadar Kafkasya'ın ve bölge coğrafyasının renkli ve çelişkilerle dolu kendine özgü masalsı yaşamını ve yarım kalan aşklarını bulacaksınız.