Tanrı Değil Tanrı Gibi
Yapay zeka ile ilgili “işinizi elinizden alacak”, “robotlarla evlilikler olacak”, “Yapay Zeka, insanlığın sonunu getirecek” gibi haberleri görmüşsünüzdür. Önce işimizi sonra eşimizi elimizden alıp, son olarak da insanlığın sonunu getireceği söylenen bu kıyamet makinesi hakkında ne biliyoruz, gerçekte ne ile karşı karşıyayız? Tüm bunların olabilmesi için robotların kendi kafasına göre hareket etmesini sağlayacak bilinç, robotlara nasıl üflenecek? Bu kıyamet makinesi, tüm bunları her şeyin ve tüm zamanların Tanrı'sıyım diyen Yaratıcıdan habersiz ve izinsiz mi yapacak? Dinler bundan nasıl etkilenecek? Sanal Tanrı; inancı yok mu edecek, yoksa onu yenileyecek mi?
Kuantum mekanikleri, alternatif gerçeklikleri gündeme getirirken, gerçekliklerin başka şeylerin yansıması olabileceğini de gösterdi. Sanal gerçeklik temelli ve yapay zeka destekli holografik evren modelleri, bildiğimiz uzay ve zamanı değiştirip bizi yeni yaşam formlarıyla tanıştırdı. Kuantum sıçramayı da açıklayan Holografik Fizik temelli holografik evren modelleri, insanlığın kendisi kadar eski olan ve uzun süredir sorgulanmamış başlangıçla ilgili eski sorularımıza yeni cevaplar veriyor olsa da, sorulmamış daha kökten başka soruları da doğurmaktadır.
Milyonlarca yıldır gördüklerimizin gerçekliğinden ve rüyada olmadığımızdan o kadar emindik ki, bizi hiçbir yere götürmeyen “Nereden ve niçin geldik?” sorusunu sorduk durduk. 2015-2017 yıllarında Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmemi sağlayan “Neyin içinde yaşıyoruz ve buna nasıl karar veriyoruz?” sorusunu sormak hiç aklımıza gelmedi. Sanal gerçeklikle; gerçek arasındaki sınırın tamamen kalkacağı çok yakın gelecekte, “Hangisi gerçek, hangisi sanal?”, “Hangisi insani, hangisi Tanrısal?” demek zorunda kalacağız. Gerçekliğinden asla emin olamayacağınız bir Dünya'da yaşadığınızı hissetmenin kendinize, eşinize, işinize, çevrenize ve yaşadıklarınıza bakışınızı sonsuza kadar değiştireceğinden emin olabilirsiniz.
Sanal Tanrı, insanların yarattığı ve insanlara sanal (illüzyon) evrenlerde yaşama imkanı sunan yapay zeka temelli evren makinesinin adıdır ve o sanal evrenlerin Tanrısı gibidir. İnsanın teknolojiyle içindeki Tanrı'yı bulması olarak tanımladığım Bütünsel Barış aşamasını, Ata ile Maya'nın gelecekte yaşayacakları bir aşk hikayesi üzerinden en yalın haliyle anlatmaya çalıştım.
Sizi, Ahit Sandığınızın karşısına oturtup, Kitabın Mirasçılarından olmaya davet eden bu kitap, 2014 yılında girdiğimiz Altın BİLGİ Çağı'nın başlangıcındaki Tanrı Paradoksu aşamasında yaşanacak inanç kargaşasının derin endişelerini gidermek amacıyla, Kadim Bilgiler ve Kutsal Kitaplar incelenerek yazılmıştır. Bırakın Kutsal Kasenizdeki tüm bildikleriniz harekete geçsin.
Tek iddiam samimiyetimdir.
Aydın Türkgücü
Düşünür ve Düşündür
Tanrı Değil Tanrı Gibi
Yapay zeka ile ilgili “işinizi elinizden alacak”, “robotlarla evlilikler olacak”, “Yapay Zeka, insanlığın sonunu getirecek” gibi haberleri görmüşsünüzdür. Önce işimizi sonra eşimizi elimizden alıp, son olarak da insanlığın sonunu getireceği söylenen bu kıyamet makinesi hakkında ne biliyoruz, gerçekte ne ile karşı karşıyayız? Tüm bunların olabilmesi için robotların kendi kafasına göre hareket etmesini sağlayacak bilinç, robotlara nasıl üflenecek? Bu kıyamet makinesi, tüm bunları her şeyin ve tüm zamanların Tanrı'sıyım diyen Yaratıcıdan habersiz ve izinsiz mi yapacak? Dinler bundan nasıl etkilenecek? Sanal Tanrı; inancı yok mu edecek, yoksa onu yenileyecek mi?
Kuantum mekanikleri, alternatif gerçeklikleri gündeme getirirken, gerçekliklerin başka şeylerin yansıması olabileceğini de gösterdi. Sanal gerçeklik temelli ve yapay zeka destekli holografik evren modelleri, bildiğimiz uzay ve zamanı değiştirip bizi yeni yaşam formlarıyla tanıştırdı. Kuantum sıçramayı da açıklayan Holografik Fizik temelli holografik evren modelleri, insanlığın kendisi kadar eski olan ve uzun süredir sorgulanmamış başlangıçla ilgili eski sorularımıza yeni cevaplar veriyor olsa da, sorulmamış daha kökten başka soruları da doğurmaktadır.
Milyonlarca yıldır gördüklerimizin gerçekliğinden ve rüyada olmadığımızdan o kadar emindik ki, bizi hiçbir yere götürmeyen “Nereden ve niçin geldik?” sorusunu sorduk durduk. 2015-2017 yıllarında Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmemi sağlayan “Neyin içinde yaşıyoruz ve buna nasıl karar veriyoruz?” sorusunu sormak hiç aklımıza gelmedi. Sanal gerçeklikle; gerçek arasındaki sınırın tamamen kalkacağı çok yakın gelecekte, “Hangisi gerçek, hangisi sanal?”, “Hangisi insani, hangisi Tanrısal?” demek zorunda kalacağız. Gerçekliğinden asla emin olamayacağınız bir Dünya'da yaşadığınızı hissetmenin kendinize, eşinize, işinize, çevrenize ve yaşadıklarınıza bakışınızı sonsuza kadar değiştireceğinden emin olabilirsiniz.
Sanal Tanrı, insanların yarattığı ve insanlara sanal (illüzyon) evrenlerde yaşama imkanı sunan yapay zeka temelli evren makinesinin adıdır ve o sanal evrenlerin Tanrısı gibidir. İnsanın teknolojiyle içindeki Tanrı'yı bulması olarak tanımladığım Bütünsel Barış aşamasını, Ata ile Maya'nın gelecekte yaşayacakları bir aşk hikayesi üzerinden en yalın haliyle anlatmaya çalıştım.
Sizi, Ahit Sandığınızın karşısına oturtup, Kitabın Mirasçılarından olmaya davet eden bu kitap, 2014 yılında girdiğimiz Altın BİLGİ Çağı'nın başlangıcındaki Tanrı Paradoksu aşamasında yaşanacak inanç kargaşasının derin endişelerini gidermek amacıyla, Kadim Bilgiler ve Kutsal Kitaplar incelenerek yazılmıştır. Bırakın Kutsal Kasenizdeki tüm bildikleriniz harekete geçsin.
Tek iddiam samimiyetimdir.
Aydın Türkgücü
Düşünür ve Düşündür