Buraların sardunyası da kadını da güzeldir. Kışa da dayanır bu topraklarda sardunyalar. Kadınlarsa hep acıya dayanıklı olurlar, acıyla sınanırlar. Sıcağı sever sardunya, kadınlarsa sevginin kendisine hasrettir buralarda…
Mine Engin Tekay, kadın öyküleri anlatmayı sürdürüyor. Her gün azalıyorken, sevdanın değil de şiddetin kollarındayken kadınlar; Sardunya Kokan Kadınlar sizden öykülerle yoldaşınız olacak. Kadınım ve Katilimi Sevmişim'le sesini yükselten yazar, bütün telifini Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na bağışladığı bu kitabında; bir şarkı ritminde uyumlu, akıcı bir dille başrolü kadınlar olan öykülerine devam ediyor.
"-Neden en çok sardunyaları seviyorsun babaanne?
Saçlarımı okşardın:
-Kadınlara benziyorlar çünkü.
-Nasıl yani? Hiçbir şey anlamadım!
-Onlar da kadınlar gibidir işte; güçlüdür, kışa dayanıklı, zorluğa dirençli. Tıpkı kadınlar gibi hemen kök salar bulunduğu yere, sıkı sıkı tutar toprağını; sahiplenir. Her tür toprakta da yetişir ha! Güçlüdür bünyesi, nazlanmaz diğerleri gibi. Pencere önlerinde bekler gelmeni, vefalıdır; avlularda, balkon köşelerinde gözler yolunu; sabırlıdır. Şartlar uygun olsun, bir de sevilsin yeter ki ömür boyu esirgemez çiçeklerini, çoğalır hep eksilmeden. Dökmez yapraklarını elini her uzattığında; küsmez sana, kapatmaz kendini, sararıp solmaz, nazlı değildir, kıymet bilir. Sen sev yeter ki… Anlar elbet, bak o zaman nasıl cömertçe sunar kendini sana! Yapraklarının kokusunu unutamaz bir kez duyan da ömür boyu yüreğinde saklar.
-Yine anlamadım işte!
Gülümserdin:
-Büyüyünce anlarsın mini mini Mine'm, kadın ol hele… İşte o zaman anlarsın!"
Buraların sardunyası da kadını da güzeldir. Kışa da dayanır bu topraklarda sardunyalar. Kadınlarsa hep acıya dayanıklı olurlar, acıyla sınanırlar. Sıcağı sever sardunya, kadınlarsa sevginin kendisine hasrettir buralarda…
Mine Engin Tekay, kadın öyküleri anlatmayı sürdürüyor. Her gün azalıyorken, sevdanın değil de şiddetin kollarındayken kadınlar; Sardunya Kokan Kadınlar sizden öykülerle yoldaşınız olacak. Kadınım ve Katilimi Sevmişim'le sesini yükselten yazar, bütün telifini Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na bağışladığı bu kitabında; bir şarkı ritminde uyumlu, akıcı bir dille başrolü kadınlar olan öykülerine devam ediyor.
"-Neden en çok sardunyaları seviyorsun babaanne?
Saçlarımı okşardın:
-Kadınlara benziyorlar çünkü.
-Nasıl yani? Hiçbir şey anlamadım!
-Onlar da kadınlar gibidir işte; güçlüdür, kışa dayanıklı, zorluğa dirençli. Tıpkı kadınlar gibi hemen kök salar bulunduğu yere, sıkı sıkı tutar toprağını; sahiplenir. Her tür toprakta da yetişir ha! Güçlüdür bünyesi, nazlanmaz diğerleri gibi. Pencere önlerinde bekler gelmeni, vefalıdır; avlularda, balkon köşelerinde gözler yolunu; sabırlıdır. Şartlar uygun olsun, bir de sevilsin yeter ki ömür boyu esirgemez çiçeklerini, çoğalır hep eksilmeden. Dökmez yapraklarını elini her uzattığında; küsmez sana, kapatmaz kendini, sararıp solmaz, nazlı değildir, kıymet bilir. Sen sev yeter ki… Anlar elbet, bak o zaman nasıl cömertçe sunar kendini sana! Yapraklarının kokusunu unutamaz bir kez duyan da ömür boyu yüreğinde saklar.
-Yine anlamadım işte!
Gülümserdin:
-Büyüyünce anlarsın mini mini Mine'm, kadın ol hele… İşte o zaman anlarsın!"