Yakın dönem kıta felsefesinin önemli filozoflarından İtalyan düşünür Gianni Vattimo, en önemli kitaplarından birisi olan Şeffaf Toplum'da, postmodernlikten, iletişim toplumuna; söylemden sanata, ütopyadan aykırıütopyaya büyü bozumundan, çözülmeye varan farklı ama temelde aynı hat üzerinde kurduğu yazılarıyla özgün yorumlarda bulunuyor. Vattimo'nun varsayımına göre tarihi ilerlemeci olarak görmek, onu ister istemez tekdoğrultulu olarak saymamızı sağlar. Ancak, tarih varsa böyle bir ilerlemeden söz edilebilir ve tarihi tekdoğrultulu bir şekilde kavramak mümkün olmadığında ise modernlik sona erer. Tek bir tarih yoktur, yalnızca geçmişin farklı açılarından yansıtılan imgeleri söz konusudur ve tarih düşüncesinde karşılaşılan bu bunalım "ilerleme düşüncesi"nde oluşacak ikinci bir bunalıma yol açar. Vattimo, kitaba adını da veren "Şeffaf Toplum" ifadesine yönelik ikinci savıyla beraber kitle iletişim araçlarının postmodern toplumun doğuşunda belirleyici rol oynadığından söz eder. Kitle iletişim araçları, bu postmodern toplumu daha "şeffaf" değil, aksine daha karmaşık hatta kaotik hale getirmekte, tüm özgürleşme umutlarımızı bir kaos ortamına sürüklemektedir. Şeffaf Toplum, Vattimo'nun bu noktalardan yola çıkarak başlattığı düşünme yolculuğunu temelde Nietzsche, Heidegger, Lyotard, Adorno, Benjamin ve Habermas duraklarına uğrayarak tamamlıyor.
Yakın dönem kıta felsefesinin önemli filozoflarından İtalyan düşünür Gianni Vattimo, en önemli kitaplarından birisi olan Şeffaf Toplum'da, postmodernlikten, iletişim toplumuna; söylemden sanata, ütopyadan aykırıütopyaya büyü bozumundan, çözülmeye varan farklı ama temelde aynı hat üzerinde kurduğu yazılarıyla özgün yorumlarda bulunuyor. Vattimo'nun varsayımına göre tarihi ilerlemeci olarak görmek, onu ister istemez tekdoğrultulu olarak saymamızı sağlar. Ancak, tarih varsa böyle bir ilerlemeden söz edilebilir ve tarihi tekdoğrultulu bir şekilde kavramak mümkün olmadığında ise modernlik sona erer. Tek bir tarih yoktur, yalnızca geçmişin farklı açılarından yansıtılan imgeleri söz konusudur ve tarih düşüncesinde karşılaşılan bu bunalım "ilerleme düşüncesi"nde oluşacak ikinci bir bunalıma yol açar. Vattimo, kitaba adını da veren "Şeffaf Toplum" ifadesine yönelik ikinci savıyla beraber kitle iletişim araçlarının postmodern toplumun doğuşunda belirleyici rol oynadığından söz eder. Kitle iletişim araçları, bu postmodern toplumu daha "şeffaf" değil, aksine daha karmaşık hatta kaotik hale getirmekte, tüm özgürleşme umutlarımızı bir kaos ortamına sürüklemektedir. Şeffaf Toplum, Vattimo'nun bu noktalardan yola çıkarak başlattığı düşünme yolculuğunu temelde Nietzsche, Heidegger, Lyotard, Adorno, Benjamin ve Habermas duraklarına uğrayarak tamamlıyor.