Sehi Bey Divanı

Stok Kodu:
9786054208678
Boyut:
16.50x23.50
Sayfa Sayısı:
383
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786054208678
391587
Sehi Bey Divanı
Sehi Bey Divanı
30.00
Edebiyat tarihimizde Sehi Bey denilince çoğunlukla Heşt Bihişt isimli tezkiresi akla gelmektedir. Bu yüzden olsa gerek Sehi Bey'i şairliği ve divanı hakkında kaynaklarda verilen bilgiler sınırlıdır. Ömrünün büyük bir bölümünü ilim ve edebiyat konusunda üstadı olarak vasıflandırdığı Necati Bey'le birlikte devlet hizmetinde geçiren Sehi Bey'in iyi bir öğrenim gördüğü divanından ve tezkiresinden anlaşılmaktadır. Bugün bilinen tek nüshası, Paris'te Bibliotheque Nationale de France'ta bulunan Sehi Bey Divanı'nın, hem edebiyat tarihimiz açısından hem de şiirlerindeki muhteva bakımından çalışılmaya değer nitelikte bir eser olduğunu düşünüyorsunuz. Divanında hemen hemen her nazım şekliyle şiir söyleyen Sehi Bey; kaside ve gazellerinde deyimlere, atasözlerine, yerli unsurlara sık sık yer vermiştir. Özellikle Rumeli şairlerinde sıkça rastladığımız gerçekçi tasvirler, yerel unsurlar şiirinde dikkat çeken özelliklerin başında gelmektedir. Bu bağlamda Sehi Bey'in sanat anlayışının temelinde tıpkı üstadı Necati Bey'de olduğu gibi sade ve samimi bir dil ile yerli unsurların yattığını görmekteyiz. Kaynakların değerlendirmelerine göre orta dereceli bir şair sayılan Sehi, klasik Türk edebiyatının en parlak ve olgun dönemlerini yaşadığı XVI. asırda belki Fuzuli, Zati, Baki, Hayali gibi şairler kadar sanatlı manzumeler yazamamıştır. Fakat kabul etmek gerekir ki şiirlerinde kullandığı sade dil, yerli malzeme ve günlük hayata dair izlenimleri onu, klasik ve yerli şiirimizin önemli temsilcilerinden biri yapmıştır.
Edebiyat tarihimizde Sehi Bey denilince çoğunlukla Heşt Bihişt isimli tezkiresi akla gelmektedir. Bu yüzden olsa gerek Sehi Bey'i şairliği ve divanı hakkında kaynaklarda verilen bilgiler sınırlıdır. Ömrünün büyük bir bölümünü ilim ve edebiyat konusunda üstadı olarak vasıflandırdığı Necati Bey'le birlikte devlet hizmetinde geçiren Sehi Bey'in iyi bir öğrenim gördüğü divanından ve tezkiresinden anlaşılmaktadır. Bugün bilinen tek nüshası, Paris'te Bibliotheque Nationale de France'ta bulunan Sehi Bey Divanı'nın, hem edebiyat tarihimiz açısından hem de şiirlerindeki muhteva bakımından çalışılmaya değer nitelikte bir eser olduğunu düşünüyorsunuz. Divanında hemen hemen her nazım şekliyle şiir söyleyen Sehi Bey; kaside ve gazellerinde deyimlere, atasözlerine, yerli unsurlara sık sık yer vermiştir. Özellikle Rumeli şairlerinde sıkça rastladığımız gerçekçi tasvirler, yerel unsurlar şiirinde dikkat çeken özelliklerin başında gelmektedir. Bu bağlamda Sehi Bey'in sanat anlayışının temelinde tıpkı üstadı Necati Bey'de olduğu gibi sade ve samimi bir dil ile yerli unsurların yattığını görmekteyiz. Kaynakların değerlendirmelerine göre orta dereceli bir şair sayılan Sehi, klasik Türk edebiyatının en parlak ve olgun dönemlerini yaşadığı XVI. asırda belki Fuzuli, Zati, Baki, Hayali gibi şairler kadar sanatlı manzumeler yazamamıştır. Fakat kabul etmek gerekir ki şiirlerinde kullandığı sade dil, yerli malzeme ve günlük hayata dair izlenimleri onu, klasik ve yerli şiirimizin önemli temsilcilerinden biri yapmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat