1939 yılında, 1952 yılına kadar, bu kitaptaki yirmi üç hikâyede okunacak, tam yirmi üç hayat yaşandı. Küçük meraklı bir kız çocuğunun yanından sakin bir dere gibi akıp gittiler... İçine benim gölgemin düştüğü bir dere gibi... Onlar benim insanlarım, aynı yağmurda ıslandığım, aynıçamura battığım, aynı güneşin kavurduğu kasabalılarım... Kendi limanında kendi gemilerini saklayan küçük kasaba, benim ve birçoğumuzun palamarlarını çözüverdi, yelkenlerimizi rüzgârla doldurmanızı izledi coşkuyla... Şimdi sıra bende, aldığım vermeliyim ve aynı özlemle bir selam yollamalıyım, artık dünyaya açık kasabama, dostlarıma... Bir yanlışım olursa affetmeleri dileğiyle... Gözden Küçükerman
1939 yılında, 1952 yılına kadar, bu kitaptaki yirmi üç hikâyede okunacak, tam yirmi üç hayat yaşandı. Küçük meraklı bir kız çocuğunun yanından sakin bir dere gibi akıp gittiler... İçine benim gölgemin düştüğü bir dere gibi... Onlar benim insanlarım, aynı yağmurda ıslandığım, aynıçamura battığım, aynı güneşin kavurduğu kasabalılarım... Kendi limanında kendi gemilerini saklayan küçük kasaba, benim ve birçoğumuzun palamarlarını çözüverdi, yelkenlerimizi rüzgârla doldurmanızı izledi coşkuyla... Şimdi sıra bende, aldığım vermeliyim ve aynı özlemle bir selam yollamalıyım, artık dünyaya açık kasabama, dostlarıma... Bir yanlışım olursa affetmeleri dileğiyle... Gözden Küçükerman