Sekülerleşme, en genel tanımıyla, dinin öneminin azaldığı veya tamamen kaybolduğu bir süreci niteler. Son yarım asırda yaşanan bazı gelişmeler dikkate alınarak, sekülerleşmeden ziyade desekülerleşme sürecinden söz edilir olmuştur. Sekülerleşme tartışmaları tüm dünyada küresel bir mesele olarak uzunca bir süreden beri son derece dinamik bir şekilde sürdürülmekte hatta yeni paradigmaların ileri sürülmesiyle birlikte klasik sekülerleşme teorilerinin gözden düştüğü ve desekülerleşme aşamasına geçildiği gözlenmektedir. Kuşkusuz bu tartışmalar modern dünyada dinin yerinin ve fonksiyonunun anlaşılması açısından son derece yararlı olmuştur. Bu kitap, toplumumuzdaki din ve sekülerleşme tartışmalarının sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için hazırlanmıştır.
Sekülerleşme, en genel tanımıyla, dinin öneminin azaldığı veya tamamen kaybolduğu bir süreci niteler. Son yarım asırda yaşanan bazı gelişmeler dikkate alınarak, sekülerleşmeden ziyade desekülerleşme sürecinden söz edilir olmuştur. Sekülerleşme tartışmaları tüm dünyada küresel bir mesele olarak uzunca bir süreden beri son derece dinamik bir şekilde sürdürülmekte hatta yeni paradigmaların ileri sürülmesiyle birlikte klasik sekülerleşme teorilerinin gözden düştüğü ve desekülerleşme aşamasına geçildiği gözlenmektedir. Kuşkusuz bu tartışmalar modern dünyada dinin yerinin ve fonksiyonunun anlaşılması açısından son derece yararlı olmuştur. Bu kitap, toplumumuzdaki din ve sekülerleşme tartışmalarının sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için hazırlanmıştır.