Ey Muhammed,
Ey Ali oğlu Muhammed! Ey Melekdadaoğlu Ali'nin oğlu olan Muhammed! Ey hangi ocağa verildiyse yangınına kafi bulmayan Muhammed! Tebrizli Muhammed ve gün gelip adı unutulup kendisine Tebrizli Şems diye seslenilen Muhammed! Aradığın neydi? Hangi iklimler arasında dönerdi başın, ah, ah ki ah!
Şimdi sen yolları düşen hikayenin başında, şahadet parmağını önce göğe, sonra kalbine işaret ederek "Ey" diye seslenirken Rabbine, sana işaret edilen Konya'nın yollarına mı çevirdin bakışlarını ve başını bu yolda mı adadın? Yangınlar içerisinde düşerken yollara, her durduğun uğrak çoğalttı mı yangınını? Ve garipten aşk dolu sesler sana:
"Gel! Yüreğin de benim, ilacın da ben" diye mi haykırdı?
Ey Muhammed,
Ey Ali oğlu Muhammed! Ey Melekdadaoğlu Ali'nin oğlu olan Muhammed! Ey hangi ocağa verildiyse yangınına kafi bulmayan Muhammed! Tebrizli Muhammed ve gün gelip adı unutulup kendisine Tebrizli Şems diye seslenilen Muhammed! Aradığın neydi? Hangi iklimler arasında dönerdi başın, ah, ah ki ah!
Şimdi sen yolları düşen hikayenin başında, şahadet parmağını önce göğe, sonra kalbine işaret ederek "Ey" diye seslenirken Rabbine, sana işaret edilen Konya'nın yollarına mı çevirdin bakışlarını ve başını bu yolda mı adadın? Yangınlar içerisinde düşerken yollara, her durduğun uğrak çoğalttı mı yangınını? Ve garipten aşk dolu sesler sana:
"Gel! Yüreğin de benim, ilacın da ben" diye mi haykırdı?