Molinari laissez-faire iktisadının ve onun mantıki uzantısı olan “kendiliğinden düzen” temelli toplum tasarımının, Frederic Bastiat'yla birlikte, 19. yüzyıldaki en tutarlı temsilcisi olmuştur.
İktisattan hareket etse de, Molinari'nin ilgisi teknik iktisadı aşıyor ve piyasaların işleyişine ilişkin felsefî kavrayışın kendisini zorunlu olarak götürdüğü bireyci anarşist toplum anlayışına odaklanıyordu.
Molinari rekabetçi piyasaların mantığının toplumsal-siyasal yapıya teşmil edilebileceğini düşünen belki de ilk düşünürdü.
Molinari'ye göre, özgürlükle barışı birleştiren bu çözüm, ticaret özgürlüğünü “devletten özgürleşme”yle tamamlamamız halinde gerçekleşecektir.
Böyle bakıldığında, Molinari'nin iktisat disiplinini, bugünkü (dar) anlamda teknik bir disiplin olarak değil de daha genel olarak toplumun veya “toplumun doğal düzeni”nin bilimi olarak gördüğü ortaya çıkar.
Molinari laissez-faire iktisadının ve onun mantıki uzantısı olan “kendiliğinden düzen” temelli toplum tasarımının, Frederic Bastiat'yla birlikte, 19. yüzyıldaki en tutarlı temsilcisi olmuştur.
İktisattan hareket etse de, Molinari'nin ilgisi teknik iktisadı aşıyor ve piyasaların işleyişine ilişkin felsefî kavrayışın kendisini zorunlu olarak götürdüğü bireyci anarşist toplum anlayışına odaklanıyordu.
Molinari rekabetçi piyasaların mantığının toplumsal-siyasal yapıya teşmil edilebileceğini düşünen belki de ilk düşünürdü.
Molinari'ye göre, özgürlükle barışı birleştiren bu çözüm, ticaret özgürlüğünü “devletten özgürleşme”yle tamamlamamız halinde gerçekleşecektir.
Böyle bakıldığında, Molinari'nin iktisat disiplinini, bugünkü (dar) anlamda teknik bir disiplin olarak değil de daha genel olarak toplumun veya “toplumun doğal düzeni”nin bilimi olarak gördüğü ortaya çıkar.