Bu eser, Nakşibendi Tarikati'ne mensub olup Şeyhu'l-Ekber Muhyiddin İbnü'l-Arabi'nin fikirlerinin iyi bir ta‘kībcisi ve şarihi olan Abdurrahman Camî'nin, vücud ve vahdet-i vücud meselelerini ele aldığı eserlerinden biridir.
Eserlerinin büyük bir yekunu manzum olan müellifin, kendi nazmını şerh etmesiyle vücud bulan bu eser, onun sairmanzumlarında hangi teşbih ya da mazmunla neyi kasdettiğine ışık tutuyor olması açısından pek mühimdir. Eserde temel olarak; Vacibu'l-Vücud, mevcudatın dereceleri, Hak Teala için kullanılan “vücud” ile kasdedilenin ne olduğu, vücudun hakikati, vahdet-i vücud, vücud mertebeleri, vacib ve mümkin varlıkların tanım ve farkları gibi Tasavvuf'undakikmes'eleleri ile Kelimat-ı Kudsiyye (Nakşibendi Tarikati'ninonbiresası), -anlaşılması kolay bir üslubla- şerh ve izah edilmiştir. Elinizdeki çalışmanın ehemmiyetli taraflarından biri de onun, Şerh-i Rubaiyyat'ın ilk ve tek Türkçe tercümesi olmasıdır.
Bu eser, Nakşibendi Tarikati'ne mensub olup Şeyhu'l-Ekber Muhyiddin İbnü'l-Arabi'nin fikirlerinin iyi bir ta‘kībcisi ve şarihi olan Abdurrahman Camî'nin, vücud ve vahdet-i vücud meselelerini ele aldığı eserlerinden biridir.
Eserlerinin büyük bir yekunu manzum olan müellifin, kendi nazmını şerh etmesiyle vücud bulan bu eser, onun sairmanzumlarında hangi teşbih ya da mazmunla neyi kasdettiğine ışık tutuyor olması açısından pek mühimdir. Eserde temel olarak; Vacibu'l-Vücud, mevcudatın dereceleri, Hak Teala için kullanılan “vücud” ile kasdedilenin ne olduğu, vücudun hakikati, vahdet-i vücud, vücud mertebeleri, vacib ve mümkin varlıkların tanım ve farkları gibi Tasavvuf'undakikmes'eleleri ile Kelimat-ı Kudsiyye (Nakşibendi Tarikati'ninonbiresası), -anlaşılması kolay bir üslubla- şerh ve izah edilmiştir. Elinizdeki çalışmanın ehemmiyetli taraflarından biri de onun, Şerh-i Rubaiyyat'ın ilk ve tek Türkçe tercümesi olmasıdır.