13. yüzyıldan sonra İslam dünyasındaki ilim gelenekleri önemli ölçüde belli başlı eserler etrafında kaleme alınan şerh ve haşiyelerle devam eder. Bu bağlamda İslam düşüncesinin müteahhirûn dönemi Hidayetü'l-hikme, Hikmetü'l-ayn, Şerhu'l-Mevakıf fi ilmi'l-kelam, Şerhu'l-Makasıd, Şerhu'l-Akaid, Akaid-i Adudiyye, Füsusu'l-hikem, Miftahu'l-gayb gibi çeşitli ilim dallarında kaleme alınan eserlerin tarihi olarak okunabilir. Bu türlü klasikleşmiş risale ve kitap yazarları arasında Adudiddin el-İci'nin bilhassa zikredilmesi gerekir. İci, er-Risaletü'l-Vaz‘iyye, Akaid-i Adudiyye, el-Mevakıf, Şerhu Muhtasaru'l-Münteha eserleriyle dilbilim, kelam ve fıkıh usulü alanlarında yazım geleneği oluşturmasının yanısıra ahlak ve siyaseti teorik ve pratik yönleriyle ele aldığı Ahlak-ı Adudiyye adlı risalesiyle de ahlak ve siyaset alanında bir yazım geleneğinin oluşmasına vesile olmuştur. Tahkik ve tercümesini yayımladığımız şerh, İci'nin doğrudan talebesi Seyfeddin Ahmed el-Ebheri'ye aittir.
13. yüzyıldan sonra İslam dünyasındaki ilim gelenekleri önemli ölçüde belli başlı eserler etrafında kaleme alınan şerh ve haşiyelerle devam eder. Bu bağlamda İslam düşüncesinin müteahhirûn dönemi Hidayetü'l-hikme, Hikmetü'l-ayn, Şerhu'l-Mevakıf fi ilmi'l-kelam, Şerhu'l-Makasıd, Şerhu'l-Akaid, Akaid-i Adudiyye, Füsusu'l-hikem, Miftahu'l-gayb gibi çeşitli ilim dallarında kaleme alınan eserlerin tarihi olarak okunabilir. Bu türlü klasikleşmiş risale ve kitap yazarları arasında Adudiddin el-İci'nin bilhassa zikredilmesi gerekir. İci, er-Risaletü'l-Vaz‘iyye, Akaid-i Adudiyye, el-Mevakıf, Şerhu Muhtasaru'l-Münteha eserleriyle dilbilim, kelam ve fıkıh usulü alanlarında yazım geleneği oluşturmasının yanısıra ahlak ve siyaseti teorik ve pratik yönleriyle ele aldığı Ahlak-ı Adudiyye adlı risalesiyle de ahlak ve siyaset alanında bir yazım geleneğinin oluşmasına vesile olmuştur. Tahkik ve tercümesini yayımladığımız şerh, İci'nin doğrudan talebesi Seyfeddin Ahmed el-Ebheri'ye aittir.