Gerçekler üzerine inşa etmeye çalıştığımız yaşamlarımız çoğu zaman farkına bile varmadan hayallerle ve yalanlarla örülür. Çok geçmeden de bu yalanları gerçeğe dönüştürürüz ve ona göre yaşamaya başlarız. Böyle bir dünyada, yaşamlarımızın, karşılaştığımız insanların, hissettiğimiz duyguların gerçeklerden mi, yalanlardan mı oluştuğunu ayırt edemez hale geliriz. Ses ve Şarap, okuruna bu can alıcı soruyu soruyor: Yaşamın bir gerçek mi yoksa koca bir yalan mı? Gerçeğin yalanını mı yaşıyorsun yoksa yalanın gerçeğine mi inanıyorsun?
KKM Yayınları'nda beşinci kitabını yayınladığımız Loras, Ses ve Şarap'ta, birbirini tamamlayan, aynı zamanda birbirini yalanlayan üç öykü aracılığıyla bu soruya cevap arıyor. Öykü kişileri, yalanlarla örülü dünyalarında, başkalarının gerçeğini keşfetmeye çalışırken aynı zamanda kendi gerçeklerini gizlemenin yollarını arıyorlar. Onların bu iki yönlü çabası okuyucuyu da aynı arayışa sürüklüyor ve rahatsız ediyor; sayfalar ilerledikçe, kendi maskelerini bir bir çıkartırken yaşamını dolduran insanların maskelerini takmaya başladıklarını ya da değiştirerek yeni maskelerle kendilerini gizlemeye çalıştıklarını fark ediyor.
Her kitap insanı ve yaşamını sorgular, ama Loras'ın herkese tanıdık gelecek, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği öyküleri bizlere yaşamlarımızın gizli kalmış yüzlerini gösteriyor. Gerçeğin yalana, yalanın gerçeğe dönüştüğü öykülerde, Hamdi Saygın'ın, Deli Kız'ın ve Burhan Albay'ın hikâyeleri okura aynı yapbozun farklı parçalarını sunuyor; bu okumanın sonunda, her okurun karşılaşacağı resim kuşkusuz diğerlerininkinden çok farklı olacaktır.
Gerçekler üzerine inşa etmeye çalıştığımız yaşamlarımız çoğu zaman farkına bile varmadan hayallerle ve yalanlarla örülür. Çok geçmeden de bu yalanları gerçeğe dönüştürürüz ve ona göre yaşamaya başlarız. Böyle bir dünyada, yaşamlarımızın, karşılaştığımız insanların, hissettiğimiz duyguların gerçeklerden mi, yalanlardan mı oluştuğunu ayırt edemez hale geliriz. Ses ve Şarap, okuruna bu can alıcı soruyu soruyor: Yaşamın bir gerçek mi yoksa koca bir yalan mı? Gerçeğin yalanını mı yaşıyorsun yoksa yalanın gerçeğine mi inanıyorsun?
KKM Yayınları'nda beşinci kitabını yayınladığımız Loras, Ses ve Şarap'ta, birbirini tamamlayan, aynı zamanda birbirini yalanlayan üç öykü aracılığıyla bu soruya cevap arıyor. Öykü kişileri, yalanlarla örülü dünyalarında, başkalarının gerçeğini keşfetmeye çalışırken aynı zamanda kendi gerçeklerini gizlemenin yollarını arıyorlar. Onların bu iki yönlü çabası okuyucuyu da aynı arayışa sürüklüyor ve rahatsız ediyor; sayfalar ilerledikçe, kendi maskelerini bir bir çıkartırken yaşamını dolduran insanların maskelerini takmaya başladıklarını ya da değiştirerek yeni maskelerle kendilerini gizlemeye çalıştıklarını fark ediyor.
Her kitap insanı ve yaşamını sorgular, ama Loras'ın herkese tanıdık gelecek, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği öyküleri bizlere yaşamlarımızın gizli kalmış yüzlerini gösteriyor. Gerçeğin yalana, yalanın gerçeğe dönüştüğü öykülerde, Hamdi Saygın'ın, Deli Kız'ın ve Burhan Albay'ın hikâyeleri okura aynı yapbozun farklı parçalarını sunuyor; bu okumanın sonunda, her okurun karşılaşacağı resim kuşkusuz diğerlerininkinden çok farklı olacaktır.