"Faşizmin zorbalığına karşı maddi bir güç ortaya çıkarılmalıdır. Fakat bu maddi güç onun seçtiği savaş alanında değil, kitlelerin örgütlü, bilinçli ve soğukkanlı mücadelesinde onu etkisiz kılmakla mümkün olur ancak. Sanat işte burada. Bu soğukkanlılığı, nedenleri açıklamayı, düşünmeyi, öğretmeyi hedef edinerek birşeyler yapabilir. Bu refomculuk değildir. Çünkü Faşizm, yığınlar açısından düşünüldüğünde, düşünmeyen, sormayan insanların sürüklendikleri bir ideolojidir." diyordu Sevgi Soysal 1976 yılının 18 Haziran'ında. Bu sözlerini ve dünyamızın içinde bulunduğu durumu düşünün. Bazı sanatçıların neden birer "kahin" olarak görüldüklerini açıklar bu sözler bize. "Sanatçının hayatı anlama ve çözümleme çabasında doğru bakışıdır" ona bu "kahinlik" derecesini kazandıran.
İşte Sevgi Soysal böyle bir yazardı. Priska Furrer'in "Sevgi Soysal-Bireyselden Toplumsala" adlı çalışması bütün eserlerinden yola çıkarak, Soysal'daki bu "günümüz" yazarı olabilme başarısının nedenlerini açığa çıkarıyor.
"Faşizmin zorbalığına karşı maddi bir güç ortaya çıkarılmalıdır. Fakat bu maddi güç onun seçtiği savaş alanında değil, kitlelerin örgütlü, bilinçli ve soğukkanlı mücadelesinde onu etkisiz kılmakla mümkün olur ancak. Sanat işte burada. Bu soğukkanlılığı, nedenleri açıklamayı, düşünmeyi, öğretmeyi hedef edinerek birşeyler yapabilir. Bu refomculuk değildir. Çünkü Faşizm, yığınlar açısından düşünüldüğünde, düşünmeyen, sormayan insanların sürüklendikleri bir ideolojidir." diyordu Sevgi Soysal 1976 yılının 18 Haziran'ında. Bu sözlerini ve dünyamızın içinde bulunduğu durumu düşünün. Bazı sanatçıların neden birer "kahin" olarak görüldüklerini açıklar bu sözler bize. "Sanatçının hayatı anlama ve çözümleme çabasında doğru bakışıdır" ona bu "kahinlik" derecesini kazandıran.
İşte Sevgi Soysal böyle bir yazardı. Priska Furrer'in "Sevgi Soysal-Bireyselden Toplumsala" adlı çalışması bütün eserlerinden yola çıkarak, Soysal'daki bu "günümüz" yazarı olabilme başarısının nedenlerini açığa çıkarıyor.