Sözcükler dilin ucuna kadar sokulur da yürek, yağmur yüklü bulutlar gibi içindekileri taşıyamaz olunca yazma vakti gelmiş demektir. Yani artık yazmaktan başka çare kalmamıştır. Çaresiz kalınmıştır. Tertemiz sayfaların, hokkada olgunlaşan mürekkeplerle kirlenme ve şereflenme zamanı gelmiştir artık. Bir edebiyat eseri, yayımlandıktan sonra yazarın ürünü olmaktan çıkarak okuyucunun duygu ve düşüncelerine emanet edilir. İşte bu gerçekten hareketle, Shakespeare'in Büyük Yalanı isimli kitabın gerçek sahibi olan kıymetli okurlara, göstermiş oldukları teveccühten ötürü teşekkür ediyorum.
Sözcükler dilin ucuna kadar sokulur da yürek, yağmur yüklü bulutlar gibi içindekileri taşıyamaz olunca yazma vakti gelmiş demektir. Yani artık yazmaktan başka çare kalmamıştır. Çaresiz kalınmıştır. Tertemiz sayfaların, hokkada olgunlaşan mürekkeplerle kirlenme ve şereflenme zamanı gelmiştir artık. Bir edebiyat eseri, yayımlandıktan sonra yazarın ürünü olmaktan çıkarak okuyucunun duygu ve düşüncelerine emanet edilir. İşte bu gerçekten hareketle, Shakespeare'in Büyük Yalanı isimli kitabın gerçek sahibi olan kıymetli okurlara, göstermiş oldukları teveccühten ötürü teşekkür ediyorum.