Metin Cengiz, günümüz şiiri ve sorunları üzerine insanbilimlerini, göstergebilimi, yapısalcılığı, yapıbozumu, şiirbilimi ve diğer yazınsal bilimleri dikkate alarak düşünen ve yazı yazan şairlerimizden, Belki de yalnızca şiir üzerine yazan, düşünen ve üreten çok az sayıda şair ve yazarımız arasında. Esas olarak marksist düşünce ve felsefeden beslenen, şiir üzerine görüşlerini bu bakış açısından geliştirmeye çalışan Metin Cengiz'in bu kitaptaki yazıları ise, şiiri üzerine en çok tartışılan biçim, biçem, imge gibi şiirin asli ve temel sorunsalları üzerine yazılmış yazılardan oluşuyor. "Türk şiir tarihinde şiir sürekli iki tehlikeyle karşı karşıya kalmıştır. Biri şiiri imgeye indirgemek, imgeyi hayattan koparmak, hayatı yeniden üretme görevinden uzaklaştırmak; diğeri de şiiri manzumeleştirmek, dili, sözcüğü kendine değil de bir anlama, bir duyguya, bir sanıya vb. gönderme yapan saydam bir araç olarak görmek. Şiire bu iki yaklaşımda da şiirimizin modernleşme sürecinde karşılaştığı sorunlar belirleyici olmuştur."
Metin Cengiz, günümüz şiiri ve sorunları üzerine insanbilimlerini, göstergebilimi, yapısalcılığı, yapıbozumu, şiirbilimi ve diğer yazınsal bilimleri dikkate alarak düşünen ve yazı yazan şairlerimizden, Belki de yalnızca şiir üzerine yazan, düşünen ve üreten çok az sayıda şair ve yazarımız arasında. Esas olarak marksist düşünce ve felsefeden beslenen, şiir üzerine görüşlerini bu bakış açısından geliştirmeye çalışan Metin Cengiz'in bu kitaptaki yazıları ise, şiiri üzerine en çok tartışılan biçim, biçem, imge gibi şiirin asli ve temel sorunsalları üzerine yazılmış yazılardan oluşuyor. "Türk şiir tarihinde şiir sürekli iki tehlikeyle karşı karşıya kalmıştır. Biri şiiri imgeye indirgemek, imgeyi hayattan koparmak, hayatı yeniden üretme görevinden uzaklaştırmak; diğeri de şiiri manzumeleştirmek, dili, sözcüğü kendine değil de bir anlama, bir duyguya, bir sanıya vb. gönderme yapan saydam bir araç olarak görmek. Şiire bu iki yaklaşımda da şiirimizin modernleşme sürecinde karşılaştığı sorunlar belirleyici olmuştur."