Murat Gökyıldız, Simmüz'de hem konusu hem üslubuyla okuyucusunu sarsıyor.
Simmüz'ün içinde öyle satırlar var ki, hem bir sonraki sayfaya geçmek için sabırsızlanacak hem bir önceki sayfayı yeniden yeniden okumak isteyeceksiniz.
Bu duygu sizi hırpalayacak!
“Işığın hızla kaçışıyla güneşin kayboluşu aynı anda olmamıştı. Renklerin arasında, güneşe “gitme” diyen çalı bülbüllerinin son sesleri. Gecenin sessiz karanlığındaki yuvarlak ay, gölgelendi hüznünde. Attığı her matrut adım, ak toprakları başka bir şekle sokuyor gibiydi. Sanki ak topraklarda; sağ adımında, lavların üstüne konmuş toprak bir çömlek üzerinde yürüdüğünü, diğer adımını attığında ise, yeni ölmüş insanların, çaylak ve de cenabet ruhlarını çiğnediğini hissediyordu.”
Murat Gökyıldız, Simmüz'de hem konusu hem üslubuyla okuyucusunu sarsıyor.
Simmüz'ün içinde öyle satırlar var ki, hem bir sonraki sayfaya geçmek için sabırsızlanacak hem bir önceki sayfayı yeniden yeniden okumak isteyeceksiniz.
Bu duygu sizi hırpalayacak!
“Işığın hızla kaçışıyla güneşin kayboluşu aynı anda olmamıştı. Renklerin arasında, güneşe “gitme” diyen çalı bülbüllerinin son sesleri. Gecenin sessiz karanlığındaki yuvarlak ay, gölgelendi hüznünde. Attığı her matrut adım, ak toprakları başka bir şekle sokuyor gibiydi. Sanki ak topraklarda; sağ adımında, lavların üstüne konmuş toprak bir çömlek üzerinde yürüdüğünü, diğer adımını attığında ise, yeni ölmüş insanların, çaylak ve de cenabet ruhlarını çiğnediğini hissediyordu.”