Sovyet yönetmen Dziga Vertov, Ekim Devrimi‘nin ufuk açıcı yıllarında ortaya koyduğu Sine-Göz fikriyle, devrimci inşa sürecinin tam merkezine oturtmuştur sinemayı. Ayrıca, bu alana getirdiği radikal yenilikler, senaryoyu, sanatsal dramayı ve rol kesmeyi reddeden Oyunculu Sinema anlayışı ve kamerayı doğrudan hayatın içine, halkın arasına sokan Sine-Gerçek çizgisiyle sinemanın teorik arayışlarında çok önemli bir yere sahiptir. Vertov‘un trajedisi, Sovyet devletinin bürokratikleştiği süreçte kenarda tutulmuş ve kendisine iş verilmesini bekleyen bir atalet içine sokulmuş olmasıdır. Buna rağmen Vertov, yüzlerce makale, konuşma, mektup, film önerisi kaleme almaktan geri durmamış, yoldaşı ve hayat arkadaşı Elizaveta Svilova‘yla birlikte Sine-Göz anlayışının silinip yok olmaması için büyük çabalar harcamıştır: "Biz ‘gerçekler fabrikası‘ndan yanayız; gerçekleri aktarmaktan, gerçeklerin yayılmasından, seyirciye gerçekleri yansıtmaktan, gerçeklerden yapılma bir sinemadan...
Sovyet yönetmen Dziga Vertov, Ekim Devrimi‘nin ufuk açıcı yıllarında ortaya koyduğu Sine-Göz fikriyle, devrimci inşa sürecinin tam merkezine oturtmuştur sinemayı. Ayrıca, bu alana getirdiği radikal yenilikler, senaryoyu, sanatsal dramayı ve rol kesmeyi reddeden Oyunculu Sinema anlayışı ve kamerayı doğrudan hayatın içine, halkın arasına sokan Sine-Gerçek çizgisiyle sinemanın teorik arayışlarında çok önemli bir yere sahiptir. Vertov‘un trajedisi, Sovyet devletinin bürokratikleştiği süreçte kenarda tutulmuş ve kendisine iş verilmesini bekleyen bir atalet içine sokulmuş olmasıdır. Buna rağmen Vertov, yüzlerce makale, konuşma, mektup, film önerisi kaleme almaktan geri durmamış, yoldaşı ve hayat arkadaşı Elizaveta Svilova‘yla birlikte Sine-Göz anlayışının silinip yok olmaması için büyük çabalar harcamıştır: "Biz ‘gerçekler fabrikası‘ndan yanayız; gerçekleri aktarmaktan, gerçeklerin yayılmasından, seyirciye gerçekleri yansıtmaktan, gerçeklerden yapılma bir sinemadan...