"Sur ve Sultan" romanından sonra, Reha Bilge'nin bu çalışması da yine Evrim Yayınları tarafından okurlara sunulmaktadır. Bu kitap ne bir ekonomi kitabı ne de bir siyaset kitabı. Ama Türkiye, Avrupa ve Avrupa Birliği konusunda kafamızda olan, gündelik hayatımızda kendi kendimize sorduğumuz, bazen yanıtlayıp bazen yanıtlayamadığımız sorulara bir cevap arıyor. Yoğun düşünceler ve tartışmaların yanında, Reha Bilge'nin romancı üslubu bu kitapta da kendini hissettiriyor: bir kültür ve strateji tartışmasıyla birlikte, İstanbul için yepyeni bir ütopya, "Hayal mi?" başlıklı bölümde ince bir mizah ve anlatı örneği. Dolayısıyla bu kitabı tanımlamak zor, çünkü alışılmışın dışında. Belki bir denemeler kitabı, belki de Avrupa ve Türkiye için yeni bir perspektif arayışının yazıya dökülmesi demek mümkün. Türkiye'nin geleceğe yönelik arayışları, küreselleşme sürecinde Türkiye'nin marka yaratmak ve kültür boyutları; Türkiye ve Batı Avrupa ilişkilerine yeni bir bakış açısı, Avrupa ve Avrupa Birliğinin muhtemel sorunları ve temelde yeni bir uygarlık arayışı kitabın değişik bölümlerinde karşımıza çıkıyor. İçerisinde kültürün, iletişimin, uygarlık sorunlarının, tarih bilincinin, geleceğe yönelik bir perspektif arayışının yer aldığı bu kitap, aynı zamanda Türkiye ve Batı Avrupa ilişkilerinin kilit bir sorununa da yanıt arıyor: Türk kimliği ve Batı Avrupa'ın bitmeyen "Türk Sorunu"... Evrim Yayınevi olarak, Türkiye, Avrupa ve Avrupa Birliği konularına değişik bir yaklaşım getireceğinden eminiz.
"Sur ve Sultan" romanından sonra, Reha Bilge'nin bu çalışması da yine Evrim Yayınları tarafından okurlara sunulmaktadır. Bu kitap ne bir ekonomi kitabı ne de bir siyaset kitabı. Ama Türkiye, Avrupa ve Avrupa Birliği konusunda kafamızda olan, gündelik hayatımızda kendi kendimize sorduğumuz, bazen yanıtlayıp bazen yanıtlayamadığımız sorulara bir cevap arıyor. Yoğun düşünceler ve tartışmaların yanında, Reha Bilge'nin romancı üslubu bu kitapta da kendini hissettiriyor: bir kültür ve strateji tartışmasıyla birlikte, İstanbul için yepyeni bir ütopya, "Hayal mi?" başlıklı bölümde ince bir mizah ve anlatı örneği. Dolayısıyla bu kitabı tanımlamak zor, çünkü alışılmışın dışında. Belki bir denemeler kitabı, belki de Avrupa ve Türkiye için yeni bir perspektif arayışının yazıya dökülmesi demek mümkün. Türkiye'nin geleceğe yönelik arayışları, küreselleşme sürecinde Türkiye'nin marka yaratmak ve kültür boyutları; Türkiye ve Batı Avrupa ilişkilerine yeni bir bakış açısı, Avrupa ve Avrupa Birliğinin muhtemel sorunları ve temelde yeni bir uygarlık arayışı kitabın değişik bölümlerinde karşımıza çıkıyor. İçerisinde kültürün, iletişimin, uygarlık sorunlarının, tarih bilincinin, geleceğe yönelik bir perspektif arayışının yer aldığı bu kitap, aynı zamanda Türkiye ve Batı Avrupa ilişkilerinin kilit bir sorununa da yanıt arıyor: Türk kimliği ve Batı Avrupa'ın bitmeyen "Türk Sorunu"... Evrim Yayınevi olarak, Türkiye, Avrupa ve Avrupa Birliği konularına değişik bir yaklaşım getireceğinden eminiz.